Âhu gözlü, şehrivar kadını,
Zebûnu olduğum, hüznümün figânı!
Ne şu koca cihan hokka,
Ne de ummanlar mürekkep dolsa...
Yazmaya bin tâne de ömür olsa,
Sığdıramam seni, yedi kat arşa...
Aynı şehirde olmak yetmeli mi seninle;
Seninle sen olmadan bakmak gökyüzüne..
Hiç kimse sen değil, ama her şey sensin,
Kar tanesi, esen rüzgar, deli yağmursun.
Kimi zaman, açık bir denizde öfkeli dalga,
Beklerim; belki uzak kıyılarıma vurursun.
Seni ağlarım, seni düşünür, seni yazarım,
Uykusuz gözlerime bak, kendini okursun.
Unuttum unutacağım dersin.
Yarana zaman basarsın.
Bazı günler aklına gelmez.
Dünyaya dalarsın, çalışırsın, gezersin
Belki başka tenlerde avunursun.
Midende ki o ağrıya bile alışırsın,
Hayallere sarıldım...
Sarıldım,
Sokakta gördüğüm
Ve sana benzeyen
Her bir çocuğa...
Bir yavru köpeğe,
Sanattır ehil bedende yalnızlık,
Sessizlik resital, gözyaşı başyapıt...
Yarım kalmışlık hüküm sürmekte hayatıma,
Ne ahu gözlerine doydum, ne de saçlarına.
Fütursuz bir natamamlık canımı yakmakta,
Bunun sirayeti, şiirlerimin sonu hep üç nokta...
Hayırdır dostum! seni yorgun gördüm.
Nedir meselen, canını sıkan?
Bir hâl var üzerinde belli!
Bir bitkinlik seziliyor, bir kırgınlık;
Her hareketinde, her bir cümlende.
Mevsimler mi seni bu hâle koyan?
Her sabah gözlerimi açtığımda,
Mideme yumruk gibi geliyorsun aklıma.
Düşünüyorum da şimdi,
Gerçekten mutlumusun acaba?
Ama, en azından sen mutlu ol isterim.
Hani varlığım yetmemişti ya sana,
Seni sevmek zor,
Seni sevmek zahmetli iş.
Özlemek,yarı umut,
Tam bir bekleyiş.
Yaşayarak sensizliği,
Bilmeli, öğrenmeli...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!