Bilseydin hiç çağırmazdın beni
Bilseydin herşeyimle geldiğim gibi
Herşeyimi de beraberimde götüreceğimi
Bilseydin hiç çağırmazdın beni
Bilseydin ruhunun isyan edip
Elma dersem çık
Armut dersem çıkma
Elma, elma,elmaaaaaaa!
Hey aşk mızıkçılık yapma
Adem 'le Havva'da
Aynaya bak hepsi yerinde duruyor
Sadece gözlerinin içine bak
Haydi gülümse gözlerine dudaklarınla
Kalbinin sesi sana ne fısıldıyor
İyi dinle bak
Güneş bu akşam battıysa
Büyülü kızıllığıyla benim için battı
Ruhlarımız buluşsun diye
Ay ışığı rüyalar da
Aşk şarkıları çalınıyor
Bedenim mi ruhumu zorluyor
Ruhummu bedenimi anlıyamadım gitti
Bu işte bir tuhaflık var çözemedim gitti
Sığamadınız şu koca dünyaya
Gönlümü yordunuz gitti
Kokulu mumlar yaktım rengarenk
Yanlızlığın ayinindeyim beni rahat bırak
İğde ağaçlarının çiçek açtığı mevsim
Bir kez daha olmasın hayatımda
Şimdi hangi mevsim bana ne...
Neredeyim haberin varmı?
Şu an bir dağ başında on hanelik bir orman köyündeyim
Kapıları kapanmış insanları terkedip gitmiş
mahsunca bana bakan asırlık evlerin bahçesinden birindeyim
Kendimemi benzettim bilmem
İçime bir hüzün doldu
Bir varmış bir yokmuş....
Şehirlerin birinde kendini prensesler gibi hissederek yaşıyan mutlu bir kadın varmış
Prensi ona
Her gece değişik binbirgece masalları anlatarak uyuturmuş
Prenseste bu masallarla uyurda uyurmuş
Yıldızlarla adımı yazsan da suya nafile
Adım yakar suyu...
Güneşten taç yapsan da saçlarıma nafile
Gecenin siyahı dolunaya tutkulu...
Bugün kendimi sonbahar gibi hissediyorum
Sonbaharın tüm renkleri üstümde
Tenim soluk sarı dökülmeye hazır yaprak gibi
Ruhum gri yagmur bulutlarıyla kaplanmış gökyüzü gibi
Gözlerim acı kahve bir ağacın boşalmış dalları gibi
Kalbim pas tutmus kızıl bakırı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!