Yıllar oldu
Yanağımdan söküp gülüşümü
Astığım portmantoya
Dün baktım da
Nasıl da toz bağlamış
Buruşmuş ayrılık mektupları gibi.
Sence hangisi daha çabuk kırılıyor
Işık mı? .. Sırçadan geçerken
Kalp mi? .. Sevgilinin dilindeki acı sözden...
Ne hale gelmiş suyun öte yanı bir bilsen
Ah bir bilsen Samyotisa...
Hani içi dolu olsa
Sırt çantama yükledim umutlarımı
En önce özgürlüğü koydum içine
Sonra güzel günleri, kahkahaları
Mutluluklarımı, hayallerimi
Bir çocuğun umarsızlığını...
Görseniz...
Hermes öyle bir mujde verdi ki bugün bana
Ölümcül bir hastaya umut ışığı verir gibi
Hani bir ışık...
Hani belki...
Sarıldım tekrar hayata.
Çok sürmedi avuntum.
Gözleri gözlerimle buluşunca
Yemyeşil salkım söğütler
Nazlı nazlı salınırdı ırmaklarımın yanıbaşında
Ve ben gömülmek isterdim
O salkım söğütlerin ayakucuna...
Kızıl saçlı bir periydi o
Kabul ediyorum:
İlk şiirim bir yalandı
Kendi kendimi avutup
Leylak kokularıyla
Baştan çıkarmaydı içimdeki ciddi adamı
Dile pelsenk olmuş bir melodi gibi
Yaprakları sararmış bir deftere
kurşun kalemle çizilmiş yüzler
belli belirsiz...
Bir hüznün ırmağında yürüyen adam
elindeki al bayrağına sımsıkı sarılmış
hınçla yerken kendi etini hücre hücre
I.
Yine duydum o sesi
Sanki uzak bir ülke gibi çağırıyor beni
çooook uzaktan…
Kulaklarıma kadar geldi çığlığı
Yorgundu
Şimdi ne demeli bilmem ki
hazan yaprakları gibi
gözbebeklerinden
dökülen yaşlara...
Sevinçten mi? ..
içi içine sığmayan bir heyecanla...
Tutman gayrı yüreciğim beni
Bak söküvermişim bi çırpıda
Söküp de alnıma dolayıvermişim şah damarımı
Bilsin diye deyyuslar mertliğimizi...
Tutman gayrı iki gözüm beni
Halel getirmek yaraşmaz şanımıza
slm ben izmir bucadan mustafa karadumanlı belkı akrabayız şiirlerın hosuma gıttı... benm e-maılım [email protected] ayrıca msn'de budur..eger sorun yoksa bana e-maıl atarmısn abı...