Karanlıkta bir çift göz
İlahi bir nurla parıldıyor
Medusaya bakıp heykelleşenler gibi mitolojiğim.
Kalbimde enfarktüs kuşkusu.
Sesi yükseldi... Orpheus gibi tüm yaşayan, yaşayamayanları büyüleyebilir.
Ses tellerindeki tatlılığa 40 kurban verilir
Ekilmiş toprağıma acılar ,
Nasılda filizleniyor ,mutsuzluk,
Veba gibi çoğaldı…
Bak yine arkasına bakmadan kaciyor mutluluk
Mutluluğun beni ilk terk edişi değil bu
Gök yarılsa da , yağmur suları durmadan yağsa belki dindirir icimde tutuşan ateşi
Gece, havanın gazabına uğrayıp donmuş,
Gözlerimde ki yaşlar akmaz olmuş,
Mutluluğun içi boşaltılmış
Payımıza mutsuzluk düşmüş,
Gökten hüzün yağmış
Rapunzel'e birileri seslene bilir mi?
Sesim çıkmayacak kadar yorgun ve titrek.
Göz kapaklarımı, açamıyacak kadar takatsizim...
Ellerim , buz kesildi, hissedemiyorum.
Toplasın saçlarını tırmanamam.
Soğuktan kesilen ayaklarımın isyanına rağmen yürüdüm ona ... isyanı bastıramadığım gibi bütün vucuduma yayılmasınıda engelleyemedim...
Şair, konuştu' her aşk kendi celladını doğurur ve her aşk mutlaka o cellat tarafından öldürülür.. '
Bu sözden sonra
Kendimi sokakta soluksuz buldum.
Sustum, yaşayan bir ölü gibi..
Haykırdım
Ben cellat değilim
Kaç yüzyıldır gündüzleri uykusuzum
Geceler hep zehir zıkkım
Acılarım , iyi şairlerden armağan
Bütün şairlerin kalplerini taşıdım
Kötü şiirlerin altında yıkandım
Kimi zaman kustum , kimi zaman ağrılardan feryat attım.
Mutluluktan sarhoş oldum.
Karanlıktan , ışık doğurtmuşum.
Dilimde şiirler dolandırdım
Durmadan besteler yazmışım.
Kalbimde ki çiçek tarlasın da kelebekler uçurtmuşum.
Dizelerimde seni arayıp, durmuşum.
Ah şizofrenik ruhum
Gökyüzünün altında binbir acı çekerken yağmur taneleri sıvazladı sırtımı birden akarsu misali boşaldı gözyaşlarım.
Sendekide acımı bak binlerce metreden atlayıp ,toprağa kavuşmak için ölüyoruz.
siz bunu intihar eylemi olarak görüyorsunuz biz de hasretimizi sonlandırmak anlık bir mutluluk eylemi ve anlık mutluluk için bütün yaşamımızdan vaz geçiyoruz , dedi Yağmur tanesi…
Ne yani bende mi intihar edeyim ?
Hayır , tutki mutluluk uzağında ve ona ulaşmak için çana sarf etmen gerek bu çabaların acı veriyor ama mutluluğa hep yakınlaşıyorsun , sadece umudunu yitirme.
Yalnızdım ,yalnızdın ,yalnızdık…
Hep böyle olmaz mı zaten
Zaman , yalnız yakalayıp ömrümüzü emiyor.
Zamirlerimiz hep 1. tekil şahıslardı içimizde ben ,sen,o…
Siyah gülüşünde tek bir çoğul zamir oluşturduk “biz”
Sevmenin, sevilmenin, sevişmenin yürürlükte olduğu gece yarılarında
Gece bir kabus gibi çöktü yüreğimin kenar mahallerine.
Ellerimi uzatıyorum karanlığın içinden
Gözlerim uzun uzun dalıyor sokak lambasının altındaki , otobüs durağına
Sen hiç o duraktan geçmiyorsun
Hiçbir sokaktan hiçbir dükkandan hiçbir caddeden sen çıkmıyorsun.
Hiçbir sokağında olmadığın şehrin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!