En son dört yıl önce bugün görmüştüm seni,
O telaşlı halin hala gözlerimin önünde,
Sen, kalkayım artık geç oldu kızım dedikçe,
Neye,kime geç diye söylendim içimden sessizce,
Sende,bir sürü bahaneler sıraladın kendince,
Tarlanda, bir ayrık otu gibi yeşerir unutkanlığın; beyninde
Sen hiç fark etmeden sinsice yayılır; beyninin tüm hücrelerine,
Hay Allah; yine nereye koyduğumu unutmuşum diye başlarsın,
Her zaman gittiğin yerleri bile bulamaz olursun yavaş yavaş,
Seni sen yapan; geçmişe dair tüm izleri; sinsi sinsi siler bitirir.
Sen hissetmeden sıfırlar,hatıralarında biriktirdiğin her şeyi,herkesi,
Şeytanın çalışma masasıdır ya boş bir beyin;
Hele birde rahat bir KAFA bulmuşsa İŞLEYEBİLECEK kendine,
Yayılır yayılabildiğince; Değmeyin artık onun SINIRSIZ keyfine,
Elinde,EMRİNDE oyuncak KUKLA gibi oynar durur SENİNLE,
Ne çok AKIL OYUNLARI yaratır; bıkıp usanmadan; ZİHNİNDE,
Seni; O'na yazmayan kadere isyan ederek yaşarsın,
Ondan kalan hatıralar ve HAYALİNDE; O'nun yanındasın,
Ruhun,yüreğin geçmişte; bedeninle ŞİMDİ denen hayatındasın.
Her gece yastığa yatan başında düşünceler; dağılan AKLINLA
Hep SEN onunlasın.
Benim dinim,sevgi,hoşgörü,kardeşlik ister,
Benim dinim,fakirin sofrasına aş olman ister,
Benim dinim; yetimin yoluna yol olman ister,
Benim dinim; kin,nefret,düşmanlık değil,
Dostluk tohumları ekmek sevaptır der.
Can almayı günah bilir; can olmayı sana öğütler,
Büyüsü bozulmuş ise aşkın,
Kim kaçmış,kim kovalamış,
Ne fark eder,
Sonu vuslat olmayan aşka,
Kim gelmiş,kim gitmiş
Sevmiş de sevilmemiş,
Maksat yüreği dinlendirip,aklı hafifletmek;
Kimi okuduğu bir romanın satırlarında kaybolur,
Kimi engin denizlerde arar avuntusunu,
Kimi bir dikiş makinesının tıkırtısında,
Kimi işlediği bir oyanın ucunda,
Kim ise toprağa attığı; bir avuç tohumda,
Ah benim med cezirler dolu kırılgan ruhum,
Yine mevsimin geldi coştun da coştun.
Benim senden yana kalmamışken umudum,
Tüm renklerinle geldin,hayata tutundum.
Tamda diyordum ki sana; dur dinlen yeter.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!