Serap Erdoğan Şiirleri - Şair Serap Erdoğan

Serap Erdoğan

günah aylası bu boynumda dinlenen
bir saati almış da işletmişler boyuna
yitik duraklar geçmiş içimden
kaybolma korkusunda bir ayna

kara bir mühürdür gövdede gece

Devamını Oku
Serap Erdoğan

Elem senin gözlerin balyosun
Serin şefkatinde senin
İzmir oyasına leylak renkleri içirdim.
Ömrüm anılar tortusunda
Hep bir zaman kayması
Mimozalar, kasımpatıları ve bahar dalları

Devamını Oku
Serap Erdoğan

şuramda başladı her şey
elleri uzakla bağlı bir yalnızlık bitkisiydim
karanlık artığı, gitmeler kırıntısı

belki bir istiridye kabuğuna
üflemişti tanrının flütü seni

Devamını Oku
Serap Erdoğan

Bak buramdan başlıyor işte dünya ağrımaya
Geziyor geziyor hışırdayarak unutkanlığımda
Kendime gökyüzü yapsam beyazlığından
Bir saç ıslak kıvrılır uykuya ve Ağustos’a
Suç belki de katılaşıp duran bir şeydir
Katılıp cümlenin halayına mendil sallayandır

Devamını Oku
Serap Erdoğan

hiçbir anı gidermiyor
içimde tekrarlanan eski intiharı

genişledikçe hatırladığım kokular
kaktüsleşen zamanı içeriyor
odalar, duvarlar, sokaklar..

Devamını Oku
Serap Erdoğan

kabaran sütler gibi inmesin ölüm
ölümü bile güzel kullanmak lazım.
uzak bir ülkede kopan o çocuk eli
burada bir çocuk oyununa düşer de,
karanlığın son ebesi olur barış

Devamını Oku
Serap Erdoğan

kendine yalan söyleyenin çılgın yaramazlığı
gürültülü bir pazar gibi kuruluyor dalgınlığına.
hangi dikkatsiz sevmeler kaybolmaz ki
toplanıp dürülmüş bulanık tezgahında..

duraklarını yitirmiş bir babanın gidişi

Devamını Oku
Serap Erdoğan

kendini beklemenin hayal suyu bitmezmiş.. bir uzun ömre öğütlemişler bunu.. yaşını bükmüş, sesini sabra denemiş.. neresinden baksa gövdesine, içi mekik, dışı ıssız, çocuksuz bir park eskisiymiş.. artık neye baksa, rüya ilminden emekli gözleri genç kalpli bir düşü imlermiş..
kendini bekleyen ömre uykusuzluk, dönülmeyen bir yaban bahçeymiş.. yüzünü bir zehir zamanla yıkarmış.. odalardan odalara döşeli mayınlarla ölmek sanatını öğrenmiş.. ölerek sağ kalmanın zifir rengini kapılara, bitenlere ve gidenlere söylermiş.. öyle ki gün olmuş, bu sözleri söylemenin ve süslemenin anısı tükenmiş.. kapı, kapanmaktan yapılmış gerekçeymiş; her açıldığında endişe uzun bacaklarıyla eşiklerden atlarmış.. meğer ömrü bir uğultuya uğurlamaya and içmişmiş..
sesini ölü bir gülden aldığı gölgesiyle birbirlerine dokunur gider, dolanır dönerlermiş bu evde.. iki lalgücenik akşamlar eskitmişler odaların diyarında.. günlerin en solgununda bir felaketi bildirmiş kanayan bir çarmıh olan yaşı ona.. “sen kör bir takvimi yalnızlığa uyduran yasak hayallerin suyunu kendi bahçene akıttın” demiş yaş, “artık sen git.. artık yerini başka bekleyenlere bırak.. hayal suyunun başı öte bir uzağın dizlerinde sevinecek..”
yaşının ihanetiyle yaralı ömrün, gitmeye adım bırakacak patikası yokmuş, niyeti ve korkusu da.. beklemenin ustası gölgesi ve beklenenin imgesi, inadı fısıldamışlar ona.. içine mırıldanmışlar gelecek olanı, kendi olanı, kendi yapacak olanı..
düşünen ama taşınmamaya karar veren ömür, anıdan ve düşten oyulmuş sabrına yüksek sesle söylemiş bunu.. hak edilmemiş sevinçlerle şımarmış haylaz yaşına ve endişeye mektup yazmaya koyulmuş; hatırda kalamayanmış çünkü satırda kalan..
“seni nice aşkın kuyusundan çekmiştim oysa, nice yasla ağırlaşıp durmuştum da, bir an bile içlenmedin çizgilerimin derinleşen çukuruna.. suluboya tasarlanmış ama pastel yaşanmış bir hayata zemin döşemiştin tenimi ve gövdemi.. bir kara karga kurnazlığı edinip tüm renkleri içirmiştin ruhuma.. sonunda karga karası bir kederi bağışladın üstüme başıma.. “üzülme, bunlar yalnızlığın çığlık atan kısa ömürlü hapşırıkları” demiştin korkuma.. uğraksız duraklar kurarak geçtim durdum kentlerden; önünde hep biri beklenen, biri özlenen duraklar.. ömür dediğin geçmekten öte, tenha beklemeler müzesiymiş.. öyle söyledin..

Devamını Oku
Serap Erdoğan

O kuşu rüyada uçtun mu sahi?
Unutuşun bile kanattır senin
Bu göğün tattığı ilk ihanet olacak

Bir kanat mıyım orda
Bir küf müyüm tüylenmiş

Devamını Oku
Serap Erdoğan

demeliydin;
tüm ayrıntısından kaçan bir çokluğum..
böyle uzakları ve uçuşu kuş
gidişleri serinleten..

geri almıyorum

Devamını Oku