B.Ü Türk Dili ve Edebiyatı
K.Ü Okul Öncesi Öğretmenliği
Usulca gittin
Çiçekler fırlattılar ardın sıra
Tanıdık tanımadık herkes gelmişti
Mesela küçük bir çocuk annesiyle gelmişti
Mesela bir kedi duvar dibinde izliyordu olan biteni
Mavi saçlı bir kız çocuğu da vardı
Dolu vurmuş dut ağaçlarını
sarı saçlı bir kadın bond bavuluyla taş sokaktan geçiyor
Denizin tuzu gözlerimi yakıyor
acım dinmedi hala kanıyor
Bir an arıyorum
paçalarıma bir kedi sürtünüyor
Asya bozkırlarından Tanrı dağlarına
Hazar denizinden Ural dağlarına
Asyadan Alparslanla Muş ovasına
Cenk eyleyen Alpler bizimdir
Bir gün birbirimizden habersiz öleceğiz
larmina
Ya sen benden önce öleceksin
ya ben senden önce
Belki de birimiz öldüğü an
diğerimiz en mutlu anlarında olacak.
Her bakışın daha çok acıtıyor
Kimi zaman paslı bir ok olup kanatıyor
Kimi zaman yaşlı harabe bir evi andırıyor
Bana bakma.!
O eski gözler yok yüzünde
İskeletim taştan
dağım ben.
Gözlerim sudan
denizim, gölüm ben.
Gün batımında gidiyorsun
Bu vakitlerde gitme
Bu vakitler hüznün vakitleri
Bu vakitlerde gitme
Hiçbir ağıt hiçbir yakarış
Geri getirmez
Sırtımızda buzdan yataklar
Karşı duvar tablosuz
Çivi istemiyor ev sahibi
Çivi bir zihni taşıyamıyor
Biraz şeker istiyor eşek arısı
Korku cinayete gebe
Mor bir papatya
Yaprakları mor
Gövdesi mor
Bir kadın gibi duruyor
Mor bir papatya
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!