Hasbıhali dostla eyle,
Açma yad-a özün gönül.
Otur kalk bey oğlu beyle,
Yere düşmez sözün gönül.
Namert lokmasın ite at,
Omuz silkip geçerse, gördüğü mezalime,
Utansın göz’lüğünden, görüp ağlamayan göz!
Ve gülmeyi seçerse, ağlar görüp mazlumu,
Budansın sözlüğümden, Hakkı haykırmayan söz!
27 / 02 / 2009
Manâ aleminden bihaber gezen,
İlime, irfana, yola bir baksın!
Cehlin deryasında kol atıp yüzen,
Sonunda düştüğü hala bir baksın!
Hakkın varlığını idrak etmeyen,
Hatıranın güzeli
Saklanırmış ezeli
Ömür denen ağacın
Gün be gün
Sayfa, Sayfa
Yaprak, Yaprak
Sökün etti yüreğimden hamleler
Esrimedi sözcüklerin incisi
Düğümlendi boğazıma cümleler
Kıvrandıkça kıvrandırdı sancısı
An oluyor bazen zaman duruyor
Şaştım dostlar ahvaline dünyanın,
Gecesi karanlık, günü karanlık!
İçinde dost bulunmayan rüyanın,
Bu günü karanlık, dünü karanlık!
Neyin var diyorlar gülsene biraz?
Geçmiş Günler
Babam semerci oğlu Muslahattin.
Anam Cobuk kızı Fadime. ebem yani Baba Annem Akdağ lı kızı Fatma.
Beş evladın anası Dört gelinin kaynanası…
Sanki kaynana değil Anam… Gelin...
Hava yapma gel kardeşim
Söner havan bir gün gelir
Sana bu görevi veren
Alır geri bir gün gelir
Sanma baki kalır mekan
Gör Dostum
Her ne arar isen beni Adem de
Yazılmış menü ye kartı gör dostum
Yediğin yanına kar kalır sanma
Alem’i mahşer’de tartı var dostum
Ey şanlı geçmiş, ey şanlı Ecdat
Kaldır yattığın yerden başını kaldır da
Hele kaldığımız güne bak
Yad ettikçe yadını gözlerimde buğusun
Yad ına yad düşeli yüreğimde ağu sun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!