Benim şehrime yağmurlar yağardı
Kaldırımlardan duyulurdu acem çığlıklar
Benim şehrimde hüzünlü insanlar da vardı
Eski bir şehrin, ıssız steplerinde söylenirdi yanık türküler
Çığlık çığlığa dövünürdü rüzgâr
Biz dans ederdik çırılçıplak
Üşürdük yalnızlıktan, sarılırdık sımsıkı
İncelip uzayan yollara bakardım sonra
Dalar giderdi gözlerim
Her yol sana çıkardı
Sorardım ara ara kendime
Sahi, nasıldı senin şehrinin sokakları
Hiç yürüyememiştik uzun uzun
Konuşamamıştık
Kahverengi ağaç gövdesine benzeyen gözlerinde
Kaç sincap sevişirdi eskiden
Ve toprak kokusunu anımsatırdı saçların
Ellerin boya kokardı
Unutmadım, unutamadım hala
Hepsinden çektim içime bu sabah
Yumdum gözlerimi, katre katre tenini
Bir huzur, bir huzur aldı beni içine
Bir uyku, bir uyku aktı gözlerimden
Sanki asırlar geçti
Sen bilmezdin
Senin şehrinden her sabah
Güneşi sürüklerdim ellerimle
Isıtırdım donmuş yüreğimi
Sen bilmezdin
Ama ben seni bilirdim seni
Çünkü hep benimleydin
Kayıt Tarihi : 4.4.2019 22:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!