Senin şehrine yağmur yağsa,
Benim gözlerim dolardı
İki yakası birden kirlenirdi hayatımın
Düşüp öylece kalırdım ortasında
Islak kaldırımların
Ne vakit kalkıp sana koşmayı dilesem
Oluklarımdan sana akmak istesem
Sen yalnızlığı aramıza bir set gibi çekerdin
Bilirdim…
Bütün korkularının sebebi bendim
Benden kaçardın…
Sen kaçarken ben yokuşlarına çıkardım
Nöbet tutardım mutluluklarına
Soğuğunda üşürdüm yalnızlıkların
Rabbe dua ederdim senin için
Ama sen, sen bilmezdin
Senin yüzüne esmerlik vursa
Benim bütün renklerim koyulaşırdı
Görmesem de olurdu eskidiğini yüreğinin
Hissederdim…
Koşmak isterdim yine sana
Kör karanlıklarını kucaklayıp
Bir bir siyahlıklarında kaybolmak için
Karamsarlıklarını omuzlayıp
Kendime bölüştürmek için
Her şeyimi ortaya koyardım,
Oysa sen silik bakışlar atardın hayatıma
Anlardım…
Korkularının göbeğindeki şey sevgimdi
Benden kaçardın çelişkilerini de alıp yanında
Sen kaçarken ben bu sevdanın diyetini öderdim
Kesmesin diye yolunu pusuda bekleyen acılar
Rabbe dua ederdim
Şehir olurdum meskenlerine
Sana yanardım ılık ılık
Ama, ama sen bilmezdin
Aslında bilmek istemezdin
Anlayacağın tam dayaklık bir sevgiydi bizimki
Azarlandıkça çığ gibi büyüyen
Laftan anlamayan
Ele güne rezil eden
Baş belası bir sevgi…
Ve ben bu ağır melodinin elinde esir
Esaretinde yaşayan mağdurum
Yeter artık hâlâ ne duruyorsun
Ya gel, acılarımı dindir
Ya da gel, yanan o yüreğini söndüreyim…
Kayıt Tarihi : 16.4.2025 01:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!