Onun ismini andıkça
Kafesteki kanaryam
Deliye dönerdi...
Ayasofya müzesi tarihi
Unuturdu...
Galata kulesinde güvercinler
Uçmayı...
Temizlikçi çağırsam mı?
Nasıl çağırayım...
Odamın her köşesi
Sen kokardın
Kokun sinmişti
Üstüme... saç telin omzumda
Beyaz bir karanfil
Senin gittiğin gibi
Kokunun gitmesini
İstemezdim
Seni tanımayanlara
Seni anlatmak...
Bir çılgınlıktı
Bir bıçak yarası hissi
Sol yanımın kanayan yarası
Süleymaniye havlusunda
Onu özledim, desem
Mimar Sinan ağlardı
Biz ağlardık
Sevdiğimi haykırsam
Düşünce özgürlüğünden
Kelepçeye vurulurdu,
Vurulur muydu? Tam on ikiden
Sensiz geçen zamanın hikayesi
Sana gelmek
New York'ta özgürlük heykeli
Paris'te Eyfel kulesi
Kadar uzaktı
Sana gelmek senden uzaklaşmaktı
Acılarım... mutluluklarımın
Yerini alıyordu... Günahlarımın kefareti
Senden başkalarına bakmamak
Gecelerim... Ah! gecelerim
Bir kahpenin
Koynundan kaçmaktı
Küçülürdü, sana ait olmayan sevdalar
Resimler...
Anlamsız sensiz izlediğim filmlerin
Senaryosu...
Oysa
Hep başrolde ölümsüz kahramanım
Sendin, aslında
Biliyorum, fiyakalı değil kelimelerim
Senin yanına gelince fakir fukara
Sevdalarım, sevinçlerim
Şimdi
Mutlulukları mı biriktirdim
Belki bir gün gelirde seversin, diye
Sevmeye alıştırırdım
İdam sehpasına ayaklarının
Tersiyle... İtmekti
İnadına üstüne yürümekti
Hayatın içinde sen olmaktı
Senle olmaktı...
Sana bakmak
Koca bir yürek isterdi
Sana aşık olabilmek
Koca bir şehirde
Kaybolmaktı
Seni sevmek... papatyaları
Kırmızı gülleri özlemekti
Gözlerinin önünde
Kendinden geçmek
Sana aşık olmak
İki kaşın arasında gidip gelmekti
Durağı kirpiklerin kenarında
Mola vermekti,
Uyumaktı...
Uyandırırdı, beni
Açılsaydı, gözlerin
Sabri Polat
Kayıt Tarihi : 12.4.2024 03:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!