Seni sevmek, bir kurşun kalemi
yüreğime saplamaktı,
Her dokunuşunla kanayan bir harfe dönüştüm.
Aşkın, paslı bir bıçakla kazıdı adını kemiklerime,
Öldüm… Ama ölüm bile susturamadı seni haykıran dilimi.
Geceleri bedenim bir mezarlık oldu,
Yıldızlar, mezar taşlarımda parlayan yalanlar.
Ellerim toprak koktu, saçlarım çürüyen yapraklar,
Ama kalbim hâlâ seninle atıyor… Çürüyen bir çiçek gibi.
Ruhum bir nehirde boğuldu, senin adınla aktı,
Kıyıya vuran cesedim, aşkı mırıldandı dalgalara.
Gözlerimdeki son ışık, senin gölgende söndü,
Öldüm… Ama ölüm, sensizliğin yanında bir oyuncaktı.
Belki de sevmek, kendi mezarını kazmaktır usulca,
Her mısra, toprağa düşen bir çığlık.
Ama bil ki;
**Seni severken ölen, asla ölmez…**
*Çünkü aşk, ölümün bile susturamadığı bir isyandır.*
Kayıt Tarihi : 16.10.2025 22:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Aşk ölümün bile susturamadığı bir isyandır
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!