Seni nasılda güzel seviyorum

Tek yüreğin
İki soluğuyuz .
Aynı bardakta tadamıyoruz şarabı
Aynı tabakta
Zeytin tanelerini kovalayamıyoruz
Aynı bardakta
Suyu yudumlayamıyoruz
Şafağın kızıllığında
Gözlerine bakıp
Maviye hasret kalıyorum.
Saçlarının kızıl kestanesini
Koklayıp
Sevemiyorum.
Akşam güneşi giderken evine
Bir pencereden
Aynı gökyüzünü
Birlikte izleyemiyoruz.
Sen papatyayla soluklanıyorsun
Ben mavi ile soluklanıyorum .
İkimiz de aynı Sevda da yanıyoruz
Aynı aşkta buluşuyoruz
Sen yarim
Sadık sevgilim.
Ben uzun yolların esaretindeyim
Seni üzen bir kıymet bilmez
Görsem belki tüküreceğim yüzüne
Değeri nasıl bilinmez bir kadının ?
Nasıl üzülür bir kadın ?
Nasıl ihanet edilir
O mavi gülüşlere ?
Saçlarına nasıl ihanet edilir ?
Mavi bakışlarında
Acıyı
Hüznü
Korkuyu görüyorum .
Yüreğini okuyabiliyorum
Çünkü seni
Yüreğime
İçime
Kanata Kanata , kor demirle mühürledim .
Çünkü sensin yüreğime sahip
Sensin benim her anım
Mutluluğum
Hüzünlerim
Acılarım
Sevinçlerim
Hepsi sensin.
Özlüyorum seni
Arada bir gelsen diyorum
Buluşalım bir çay bahçesinde
Arada bir olsun .
Ne de olsa
Dünyanın sonu ölüm
Gönlümüzde ferahlasın
Bu yıkık kentin altında kalmış
Bu zavallı gönlümüz .
Bu şiirler sana
Tek sana yazıldı
Bir sana yazılacak sevgilim .
Hepsinde sen varsın
Yüreğin var.
Hepsi senin sesini taşıyor
Senin şiirlerin de çok güzel
Hepsinde ben - sen varız
Benim nefesim şiirlerinde kokuyor .
Ve seni unutmaya
Ne cesaretim var
Ne de korkularımın ateşine dokunabiliyorum .
Ah sevgili !
Bir bilsen
Şimdi seni nasıl özlediğimi
Bir gülüşüne toprak çatlar
Dağ yürür
Ağaçlar sessizliğe bürünür .
Şimdi şu an seni nasıl da güzel seviyorum.
O mavi gözlerin
Okyanus dalgası .
Dudaklarında , sevgiye
Susamışlığın derin çatlakları var .