Seni Düşünme Yeteneği

Duydum ki, saçların yine ıslak uyumuşsun dün gece.
Bu senin yas tutma şeklin mi?
Tut beni.
Dişlerini fırçalamamışsın, öpüşeceğin kimsen kalmadı mı?
Öptüm.

Duştan çıktığında, annen banyo terliklerini duvara dayamadığın için kızabilir, ben içinde birikmiş su ile yüzümü yıkayabilirim, kurutmadığın saçlarında sabaha karşı kırıklar oluşabilir, ben bir şehri ortadan ikiye ayırabilecek kadar iyi niyetliyimdir, fırçalamadığın dişlerin sabah uyandığında başka birinin tadını ağzına bırakabilir, üzülme. Ben dudağından çıkacak bir iğrenç kelimesi kadar yakınım sana, yut beni ve sus...

Sokağa çıkarken sıkı giyin, rüzgar tenini öpsün istemem, sana dokunsun istemem, saçlarına ilişsin sadece kurutsun bere takma, benim için hasta ol, ama bana ölme...
Gelişi güzel girdiğin mağazalarda sana teklif edilen bir şey içer misiniz? sorusunu geri çevirme, esrar lütfen diye yanıtla. Çünkü aklına gelme ihtimalim yüzde bir artabilir...

Duydun mu bilmiyorum, çünkü senin için bir önemim yok. Dün gece on bir buçukta saçlarımı kazıttım. Sonra tanımadığım bir tabancanın namlusunu ağzıma doğrulttum ve günlerdir nefes nefese bir muhabbetteyim, inan çok sıcak kanlı, inan kokunla burun buruna,
İnan ölümle dudak dudağayım,
Sen karşımda duran fotoğrafında, sıcak şarap kadar tatlısın,
Ben içimde yarattığın boşluk kadar acı,
Sen radyomda çalan şarkı kadar umutsun,
Ben ağlamayı bilmeyecek kadar soytarıyım...

Düşünüyorum da;
Biraz daha içten soytarı olabilseydim belki ağlardım,
Belki kader daha içten gülebilirdi yüzüme....

Harun Tolga Peker