Kitab-ı kebir-i kainâta bak,
Şerha şerha, fasıl fasıl sendedir.
Görmek istemezsin şu inada bak,
Ararım dediğin, asıl sendedir.
Kulak ver nizamın şu ahengine,
Her şey var edilmiş dengi dengine,
Gözün kısıp meyil etme engine,
Zikredilen nizam, mesel sendedir.
Yerindedir âlem sen yerindeysen,
Görürsün inciyi ger derindeysen,
Gönül dergâhında aşk nârındaysan,
İrfan, erkân sende, usul sendedir.
Kırk günde vardım da; nerdesin dedi!
Kırk yıl süründüm de ne tezsin dedi!
Râh-ı hakikatte usûl böyledir;
Usulle varılan vusûl sendedir.
Muhammed yok ise yoktur muhabbet,
Gönlünde değilse etme muhannet,
Sana senden yakın, etme ceharet,
Medine'de değil, Resul sendedir.
Bul, bak, bil, tat, oku kendini.
Nazargâhtır dinle gönül fendini.
Fehm et elestteki kutlu andını,
Ez-cümle tüm sır vel-hasıl sendedir.
Dilâ hahem câhı terk etsen nola!
Gözyaşın kadrini fark etsen nola!
Niyetini halis berk etsen nola!
Yaşınla pak eden gassal sendedir.
Uyandır kalbini hedef görünsün,
İslahat yurduna varsın barınsın,
Mutakki ol nefsin, ruhun arınsın,
Bilmez misin virüs, basil sendedir.
Ahsen-i takvimde halkedilmişken,
Bu kadar olmazlar nasıl sendedir!
Affanî aslında buğday var iken;
Hasadın, heybende kasal senindir!
Kayıt Tarihi : 13.4.2025 02:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!