Bir muştuyu kovalarcasına her şafak
açıyor ve kaçıyoruz kendimizden
Geri dönercesine her gurup
kapıyor ve yürüyoruz içimizden
Kanardım uykumda
devrim kokusu
sinmişti saçına
Duyardım
Bensizliğin anlık öpüşlerini tararmış
Birinci buluşmada;
geç kaldım dünya ile randevuma
dünü el yordamıyla yoklamak pahasına
Günü geleceğe karıştırmaktı yamalı umudum
haydi sevgilim çıkış bana
Umutlar
dalgaların sonsuzluğuydu
sabır dolu
o soysuz kıyıda vuruşan
devrilirken bile ağır ağır soluyan
Mektuplarını yazdığın dili
unutmak umuduyla
yüzünü, bir yüz olarak
sözlüğün içine koyuyorum
Fışkıran gözleri önünde pencerenin
küfreden rüzgarın savurduğu sözler
karanlığın görünmezliğinde
beyaz gül belirsizliğinde
Yok oluşumda düşün beni
son gülüşünde, bir gül getir
yediveren getir
her hazanda yeşert beni
Sevdim seni kan damlası
vurma kendini yokuşa
Kirpiklerini yargılama
yadırgama kaşlarını
Her yutkunuş,
bir idam
Her dokunuş,
bin sızı
Her soru,
binbir cevap
1.
Sana sormadan
kesildi göbek bağın,
denizkızı kanıydı
annenin kalbine akıttığın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!