Yanmak nedir bilir misin sen?
Yanmak; dokunamadığın tende başkasının parmak izlerini silmektir.
Ellerini bile tutamadığının, başka ellerde yitip gitmesidir.
Yanmak; saçlarının gölgesinde onun her gece öylece gidişini izlemektir.
Her gün aynı acıyı bin defa çekip yine soluğu onun yanında almaktır.
Yanmak; bildiğin kapının eşiğinden içeri girememektir.
Bir gece onun sesini duyabilmek için kainattaki bütün seslere sağır olmaktır.
Yanmak; gözyaşını içine akıtıp dudaklarında bir gülüş gibi taşımaktır.
Aynı cümleyi bin defa yazıp hiçbir defasında ona ulaştıramamaktır.
Yanmak; kendi kalbini sahra bellemişken o sahrada gül diken tek kişiyi beklemektir.
Yalnızca bir ihtimal uğruna ölümü bile göze alabilmektir.
Yanmak; kalbini bir mum gibi yakıp her gece aynı karanlığı aydınlatmaya çalışmaktır.
Yanmak; kendi küllerinden doğmayı reddeden bir Anka olmaktır.
Her nefeste biraz daha küçülmek, ama onsuz kaldığında içindeki yangında büyümektir.
Kendi kendini yok ederken bile sevdaya sarılmaktır.
Yanmak; bir rüyanın içinde kaybolup uyanmayı istememektir.
Aynı kabusun sabahında gözlerini kan çanağıyla açmaktır.
Yanmak; içine çektiğin kahve kokusunun başkası tarafından yudumlanmasıdır.
Her yudum sana acı olur, keder olur, gam olur.
Keşke dersin keşke sadece kahvem acı olsaydı.
Ama olmadı, olmayacak biliyorum.
Çünkü ben her gün biraz daha tükenirken, sen sadece baktın.
Çünkü ben her gün biraz daha yanarken, sen sadece yanışımı izledin; sanki hiç yokmuşum gibi, sanki hiç olmamışım gibi.
Şimdi;
İki hüzün, bir yüzüm var.
Sende kalan tek bir sözüm var.
Ben tutarım sözümü, öperim avuçlarından.
Peki; sen alır mısın hüznümü, kurtarır mısın bu yangından yüzümü?
Kayıt Tarihi : 19.9.2025 23:45:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




TÜM YORUMLAR (1)