Bakıyorum da, burada herkes ahlaklı,
Herkes dürüst, herkes kusursuz,
Başkan, reis, doktor, avukat, bürokrat
En insan, en iyi en güzel kısaca en her şey...
Halbu ki İçtiğim sigaranın dumanı gibiler,
Ciğerlerime çektiğim derin bir nefes kadarlar,
İçimde tutup, hapsettim kadar varlar,
Nefesimi bırakırsam onlar da yalan olup giderler...
Duygu sömürüsü yapıp yardım istemek,
Erkeklik gururunu ayaklar altına almak,
Hem de bir kadına el açmak ne demek,
Çok isterdim sana insanlık dersi vermek,
Ama insan olmayana insanlık dersi verilirmi ki ?
Sevginde yalan senin sözlerinde yalan,
Doğru olan tek şey, Allahın birliği gerisi yalan,,
Yazık merhametli vicdanl insanlar sana inanıp kanan,
Abdestin yalan, namazın yalan, yeminin yalan,
Her şeyin yalan, sen yalansın, hayatın yalan...
Sana kananlar enkaz, kurtulamıyor ağına düşen,
Senin yalan rüzgarın önünde, susarak biçare sürüklenen.
Utanır dillendirmez, bir nehir olup akar içine gözyaşları,
Senin asılsız yalanlarında boğulur tüm sevinçleri.
Bir zamanlar umutla baktığı o gözlerin,
Şimdi birer karanlık kuyu, soğuk dipsiz ve derin.
Konuştuğun her söz birer zehirli ok misali,
Saplanıyor vicdana, durmadan kanatıyor kalbi,
Ama bilmelisin ki yalanın bir gölge gibi,
Ne kadar kaçarsan kaç sonunda yakalar seni.
Ve o gün geldiğinde, yalnızlığınla yüzleştiğinde,
Anlarsın kaybettiğin gerçek sevgiyi.
Yeter artık kül olmasın, yanmasın kimse senin yalanlarınla,
Ve o kara kaplı defter senin için sonsuza dek kapansın,.
Artık ne dumanın ne isi kalsın içinde, ne de yalanın.
Yoksa kendi yalan dünyanda kaybolmaya mahkumsun...
Kayıt Tarihi : 22.4.2025 16:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!