Ben seni
bu kentin en yaralı yerinde sevdim.
Her sabah dumanlı bir su gibi yükselen İstanbul,
seninle aydınlanırdı.
Minareleri, kiliseleri, sinagogları
senin adını taşırdı sessizce.
Sen olmayınca
bu şehir sağırdı,
dilsizdi,
bir haritanın silinmiş kıyısı gibi eksik.
Sensiz yaşamak,
atomu içten içe çatlatan o gizli sancıydı;
moleküller birbirine yaslanamazdı artık.
Sokaklar soğurdu, kapıları yokuşa vururdu.
Güzellikler kendi içine kapanır,
gün bile usulca küserdi insana.
Aşkı, sevdiyi, yaşamı
karanlık bir kuyunun dibine indiren
güç buydu sensizlikte.
Bir seni sevmiştim,
bir de bu kenti:
İstanbul’u.
Belki de ikinizi
aynı nefeste sevdim.
Sen olmayınca
Sultanahmet susar, Ayasofya yorgun düşerdi.
Hisar, Boğaz, Kız Kulesi,
Fatih’in fethi, Konstantin’in gölgesi
hepsi anlamını yitirirdi
kendi sessizliğine kapanarak.
Bizim bu şehre bıraktığımız sevda,
Leyla ile Mecnun'u
Kerem ile Aslıyı bile kıskandıracak
tândan bir ışığın içinden geçiyordu.
Sen,
ben
ve İstanbul…
Aynı ateşin üç kıyısıydık.
(İSTANBUL/20006)
Burhan GülerKayıt Tarihi : 18.7.2007 18:56:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




SU GİBİ Şiir Grubumuz 25.07.2005 tarihinde kuruldu...
katkılarınız ve desteklerinizle bugünlere kadar geldi...
tartışmalar oldu, acılar paylaşıldı ve mutluluklar çoğaldı...
ve edebi adımlarımız güçlendi...
31.01.2008 tarihinde kapanacak olan grubumuzu önemsediğiniz,
çalışmalarımıza eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim...
edebiyat adına, şiir adına daim başarılar dilerim...
Merâl Özcan
TÜM YORUMLAR (1)