Bir kibrit çakıyorum bu şehre,
ve her şeyi ateşe veriyorum.
Önce mahalleyi,
sonra seni,
en son da kendimi yakıyorum.
🔥🔥🔥🔥
Yüzümde arsız bir gülüş,
aklımda üzüm karası gözlerin.
Kavanozda son şekerini saklayan
bir çocuk gibi,
saklıyorum yangının küllerini.
Artçı depremler gibi
sinsice hücum ederken yüreğime,
iktidar olamadığın bu kalbe
ihtilal yapıp,
bir kurşun da ben sıkıyorum.
Şehadet getirirken sensizliğe,
SEN ÜSKÜDAR’I, BEN İSTANBUL’U
YAKIYORUM
🔥🔥🔥🔥
Kan kızılı akşamında yeminimi bozup
kalemimi kırarken,
adının selasını okuyorum.
Gizli kalan hecelerimi infaz edip,
tutsak ruhuna bir Fatiha okurken,
ve dumanı yükselirken
gecenin çatlaklarından,
karanlığın sessizliğinde,
sen Üsküdar’ın küllerinde kaybolurken,
ben son kez bakıyorum
Boğaz’ın hırçın sularına..
SEN ÜSKÜDAR’I, BEN İSTANBUL’U YAKIYORUM.
🔥🔥🔥🔥
Gemiler Haliç’e inerken,
bir damla suya muhtaç bu şehir.
Feth'ine geç kalınmış bir yürekle,
gözlerin tam on ikiden kurşuna
dizerken kalbimi,
ve gözümden düşen bir yaş
tufana hazırken,
ben ölüme meydan okuyorum.
Kefen biçerken İstanbul’a bu gece,
yakıyorum gemileri seninle birlikte…
SEN ÜSKÜDAR’I, BEN İSTANBUL’U YAKIYORUM.
🔥🔥🔥🔥
Sokaklar suskun, martılar sessiz…
Bir yanım kor, bir yanım enkaz.
Ellerimde is kokusu,
gözlerimde küllerin kalıntısı.
Bizden geriye kalan koca bir hiç ile,
yakıyorum yeniden İstanbul’u..
Haşmetli bir gururla,
öldürüyorum içimde ölmeyen seni…
Ve islere karışmış mağrur gözyaşlarımla,
bu kez ardıma bakmadan
dumanlar arasından meçhullere
karışırken,siliyorum aklımdan
üzüm karası gözlerini..
SEN ÜSKÜDAR’I, BEN İSTANBUL’U YAKIYORUM.
🔥🔥🔥🔥
Bir kibrit çakıyorum bu şehre,
ve her şeyi ateşe veriyorum.
Önce mahalleyi,
sonra seni,
en son da kendimi yakıyorum.
SEN ÜSKÜDAR’I, BEN İSTANBUL’U YAKIYORUM.
🔥🔥🔥🔥
09.04.2025
Kayıt Tarihi : 1.6.2025 17:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!