Arap bülbüllerinin kur dansıyla kucakladım sabahı
Birbirlerini incirin yere düşmeye yüz tutmuş özüyle besliyordu
Sevginin, şefkatin her tonu vardı kanatlarında
Mutluluğun zirvesinde ve özgürdü sevdaları
Ne yasak vardı duygularında
Ne de kıskançlık vardı umutlarında
Biz akıl küplerini düşündüm bir an
Yasaklar bataklığında sağa sola koşturan
Birbirinin omuzuna basarak zor nefes alan
Sevda uğruna feda edilecek hayat bir yana
Ters bir kelimeye bile tahammülü olmayan
Gökyüzüne dikildi gözlerim yaşamın fotoğrafı semadaydı
Gri ve mat tualin üstüne parça parça kara bulutlar serpilen
Her buluta acı ve sitemin yağmurları yüklenen
En ufak ayrıntıda canlanan kuytu köşelerin gölgesine dökülen
Geçmişin buruk sularında yüzdüm bir vakit soğuk adımlarla
Dünü dünde bırakan saf ve berrak nehirin
Küçük çağlayan sesleriyle tebessüme teslim oldum o an
Güneş gecikmedi ılık nefesiyle kara bulutlardan
Kahverengi gözler açarak yürüdü yüzümde sevgi tomurcuğu ekerek
Sol yanımda davul sesleriyle coşan
Kafesin duvarına sık aralıklarla çarpan
Mutluluk ve sevincin halay çektiği kalbin düğünü vardı
Acılardan mezun olan duyguların gökyüzünde kepleri uçuşuyordu
Sevgi, saygı ve güven tokalaşırken aşk zıplıyordu
Bedenin uzaktı ama hislerim ruhunla sevişiyordu
Mutluluk sarhoşu yüreğim esneyen avuçlarda üşüyordu
Senin adın sabah ve sen sevgiye başlangıçsın
27.08.2013
İzzettin AKYAPI
İzzettin AkyapıKayıt Tarihi : 27.8.2013 04:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!