Şiirde kafiye aramak değil, şiiiri hissetmek gerekmiyor muydu ?
Hüsran kelimesinin kasveti nedense hep birini yenilgiye sürüklüyor.
Vaziyetin vefasızlığında, vefazlığın sonunda veda ettiğimiz duygulara tavır alıyoruz.
Buz dağının görünmeyen kısmında yatmıyor muydu ? bütün kırgınlıkların, özlemlerin kısacası duyguların.
Kısıtlanma duygusunu sevmiyorum diyip kısıtlanmak istiyoruz.
Her olağan olayda olağanüstü tavırlara bürünüyoruz hatta.
Bankta yalnız oturan adam, göz pınarlarıyla savaşır çoğu zaman
Merhametsiz karanlık içindeyim
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Devamını Oku
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum