sen olmasaydın
güler miydi gözlerimin içi
tutar mıydı dertlerimin yasını çareler
ve
bekler miydi kollarım umarsızca
karşılıksz kucaklaşmaları
hasret yakarken, karanlıklarda
gazı eksilmeyen lambaları
özlemin tutuşturur muydu
sobadaki kayıtlı odunları
gözlerim kapalı anımsarım hep
alev alev yanan
dudaklarını ısırışlarını
dönmenden yanadır pişmanlığım
sen yine başımın etini ye
ben her şeye olurum razı
konuşammazdım karşında
yüzüm kızararak ben
gözüm telefonun
üzerindeki dantellere takılırken
çıban çıkar mıydı hiç
inceliklerimin içinde
sigaraya başladım bak
ellerimi bıraktığın ilk günden bugüne
hala içiyorum şişeden yokluğunu
bir sesini duysam
inatla devirebilir miyim ki
korkularımın boyutunu
saçlarına kakül bırakmışsın
gördüm çok yakışmış
umut yolunu bekleyenlere
ince uzun parmakların
gösterir miydi rotalarını gemilere
seni uyurken seyrediyorum
on ikilerden üçlere kadar
sen rüyalarımın atlaslarında
demir alırken yüreğime saplanan
çarpıntılarımı da görmüş aşk
şimdi daha sıkıca
daha sıcak
kaymaz bir halı gibi dilimden
bir de seni unutmak olsaydı ezberler
sen olmasaydın
duyarmıydım seni içten
Kayıt Tarihi : 19.9.2020 21:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!