Dallarım kurudu, yaprağım sarı
Hesapsız harcadım ilkbaharları
Eridi, tükendi zirvenin karı
Çağırsan da gelmez giden yılları
Bir hayat tükettim sen diyorsun!
Bazen bir karakış bazen fırtına
Bir ata bindim ki, topal bahtıma
Meşin kırbacını vurup sırtıma,
Şubat fırtınası değdi tahtıma
Yerle yeksan oldum, sen ne diyorsun!
Ağır aksak geçmekteyken zamanım
Yalnızlık büyüdü, şaştı irfanım
Gurbet aşı gördü bir de kursağım
Ne bacım, kardaşım ne anılarım
Gönlüm hüzün doldu, sen ne diyorsun!
Ne eski sokağım, ne taş evleri
Ne avlusu kaldı ne tas gülleri
Ne dut ağaçları ne incirleri
Ne annemin düzenbaz kedileri
Hatıram kalmadı, sen ne diyorsun!
Sermayen kaldı mı diye de sorma,
Hayat kement attı, izi boynumda
Dünya bir heves ki, yılan koynumda
Ben yeter dedikçe o oyununda
Son köşe göründü, sen ne diyorsun!
Sevdada zirve de kısmet olmadı
Kıyısında anlayanı bulmadı
Denk geldi de aşkın şahı, şebabı
Nefesim yetmedi, gücüm kalmadı
Hiç kıymet bilmedim, sen ne diyorsun...
Kayıt Tarihi : 30.6.2025 17:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!