Sen Nasıl Bir Dünyasın Beni Dertten Derde Saldın
Sen nasıl bir dünyasın beni dertten derde saldın,
Rüzgârın keskin, gecelerin uzun;
Taşlı yolların yükü omuzlarımda,
Bir tek sevdaya yaslanır oldu yüreğim bugün.
Karanlık sokaklar sessiz çığlıklarla dolu,
Her adım bir sınav, her nefes bir hesap.
Ama içimde bir kıvılcım yanıyor hâlâ,
Çünkü sevda, en karanlıkta bile beni ayakta tutacak.
Sen nasıl bir dünyasın beni dertten derde saldın,
Zaman ağır, yapraklar savrulur rüzgârda;
Kimi düşer, kimi toparlar yüreğini yeniden,
Benimse sevdam, düşsem de elimden tutan tek dal aslında.
Soğuk duvarlar, boş meydanlar suskun,
Gölgelere bakarken kendi nefesimi dinledim;
Her çığlık bir melodiydi, her acı bir şarkı,
Ve o şarkının sözlerinde sevdamı gizledim.
Sen nasıl bir dünyasın beni dertten derde saldın,
Ama sabır öğretti bana, güç verdi;
Kırık umutlar pusula oldu içimde,
Sevda ise karanlıkta bile yönümü bilen tek şeydi.
Rüzgârla savrulan yaprak gibi savrulsam da,
Bir yanım boşlukta, bir yanım umutla;
Gözlerim uzaklara takılı her defasında,
Çünkü sevdam, her sızıdan bir ışık doğurur bana.
Sen nasıl bir dünyasın beni dertten derde saldın,
Ama bilirim, karanlık sabaha varır mutlaka;
Her fırtına yol gösterir, her yara öğretir,
Sevda ise en kırık hâlimle bile beni doğrultur hayata.
Ay ışığında kendi gölgemi selamladım,
Sessizliğe karşı bir şarkı tutturdum;
Sen nasıl bir dünyasın beni dertten derde saldın,
Ama sevdamla yanıyorum hâlâ,
Her nefeste içimden bir parçam seni çağırıyor,
Ve bilirim, sensizliği de sevdayla taşıyorum.
Kayıt Tarihi : 15.11.2025 13:36:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!