Kimsesizliğin sinesinde açan bir çiçek gibisin,
Yetimhanenin soğuk duvarlarından süzülen bir ışıksın,
Anasız, babasız geçen yıllar, acı bir hikaye her biri,
Ama sen eğilmedin, bükülmedin, bebeğe yaşlıya sığınak oldun....
Her bir adımı tırnaklarınla kazıdın hayatta,
Düştün, kalktın, yaralandın, ama pes etmedin asla.
Kendi kendini yetiştirdin, bir çınar gibi dimdik ayakta,
Öğrendin ayakta durmayı, yalnızlığına inatla.
Bir sevdaya düştü gönlün, yeşeren bir umut gibi,
Sandın ki hayatın zorlu deminde buldun limanını,
Kahpe felek yine vurdu, en acımasız darbeyi,
"Bacım" dediğinle gördün sevdiğini, aşkın en derin ihanetini...
Yara bere içinde kalbin, artpk kanayan bir güldü,
Aldatılmışlığın yakan acısı, sessiz bir feryat oldu.
Yıkılmadın yine de, acınla bile oldunayakta ve dip diri,
Merhamet ve şefkatli, yüreğin öfke ve hırsla doldu.
Her hafta yolların düşer yetimhaneye, huzurevine,
Cennet kokulu masumları koklar, yaşlı elleri öpersin.
Sıcacık bir tebessümle her güzel gönüle girersin,
Unutursun kendi acını, geçmisi, onlara can suyu verirsin.
Sen ki, acılardan süzülmüş, bereket saçan bir nehir,
Yüreği merhametle dolu, saf ve temiz bir melek.
Hayatın tüm zorluklarına rağmen, dimdik duran bir şehir,
İnsanlığa umut veren, gönüllere dokunan bir yürek.
Kayıt Tarihi : 15.6.2025 22:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!