Sen hiç kıskandı mı ? Yüreği yüreğine de ...

Erdin Şallıel
25

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Sen hiç kıskandı mı ? Yüreği yüreğine değmeden.

Sen hiç kıskandın mı?
Elinin ellerine değmediği ve tutamayacağın bir ele uzanan eli!?
Hiç kıskandın mı,
Senin yerine onu koruyacak, duaların gücüyle semaya açılan elleri!?

Ya da
Yağmurda ıslanmadan birlikte yürümek için
İkinizin de sığamayacağı ellerinde tuttuğu küçük bir şemsiyeyi,
Sen hiç kıskandın mı!?

Sana ulaşmasını isterken geçmek bilmeyen zamanı gösteren telefonun saatini...
Hiç kıskandın mı!?

Bakamadığın,
Bakarken içinde kaybolmadığın gözlerin baktığı aynadan bakan gözleri
Sen hiç kıskandın mı!?

Adının gizlendiği dudaklarda,
Sensiz, şekersiz içilen bir bardak çayın
Dizlerinin dibinde durduğu tahta masayı hiç kıskandın mı!?

Hiç kıskandın mı sen!?
Karşılıklı sohbet edemediğin dudaklardan
Hasretinle birlikte çektiği cigaranın dumanını hiç kıskandın mı!?

Ya o dumanın buluştuğu ciğerlerde
Duman dolaştıktan sonra,
Titreyen dudağından üflediğinde
Kendi kokusuyla karışan odanın içindeki
Kokuya hasret karışmış tütün kokusunu hiç kıskandın mı!?

Hiç kavga edip arkana bakamadan gidemeyeceğin,
Onu arayamayacağın caddeleri hiç kıskandın mı!?

Hiç göremeyeceğin, bilmediğin yerlerde birlikte
Yürüyemeyeceğin yollarda kaybolsan,
Onu arayamayacağın lambası bozuk sokağı sen kıskandın mı!?

Hiç kıskandın mı!?
Bir başına gölgesinin düştüğü kaldırım taşlarını...

Hiç sen ona yaklaşamazken,
Uzak diyarlarda pervane böceğinin
Düşünmeden ölümüne ateşe uçtuğu anı hiç kıskandın mı!?

Bir gecenin karanlığında aynı gökyüzüne baktığınızda
Senin yerine ona göz kırpan yıldızları hiç kıskandın mı!?

Yasaklardan, günahlardan korumak için
Ciğerlerin ateşsiz, dumansız, için için yanarken
Hasretle onu terk edeceğin zamanda
Gökyüzünden kayan bir yıldızın kayboluş anını kıskandın mı hiç!?

Birkaç kelime duymak isteyip
Sonra sesini hiç duyamadığın
Aklına geldiğinde saatin
Tik tak eden sesinin beynine çakılan sevdanın sesi diye zamanı,
Bir kez daha kıskandın mı!?

Saçının bir tek telini görmeden
Onu örten tülbendi kıskanıp,
Bir tutam saçının ucunda
Darağacında sallanırmış misali asmak istediğin kalbini kıskandın mı hiç!?

O kalp "yar" diye atarken,
Sevdalısını cehennem ateşinden korumak için
Terk ettiği zamanda,
Kalbini sen hiç kıskandın mı!?

Hiç kıskanmadıysan,
Hiç uzaktan da sevmediysen
Sakın "sevdim", "âşık oldum" deme be usta!

Boş yere yalan aşk için gözyaşı dökme ustam!
Ağlama be ustam!
Boşuna kıskanma!
Seven terk etse de gitmezdi gönülden ustam!
Arardı, bir haber yollardı...

Ustam,
Seni kalbinde taşıyamayanı sök at gönlünden be!
Yüreği yüreğine akmadıysa ustam,
O zaman sen de "hiç âşık olamamışım" desene be usta!

Ve unutma...
Aşk dediğin, bir gönle sığmıyorsa,
Bir ömrü yakmadan sevilmiyorsa,
Bir iz bırakmıyorsa terk edip gidenin arkasından değil,
Susup bekleyenin gözlerinden okunur ustam...

Çünkü gerçek sevda;
Gidene değil, "gitme" diyemeyene yazılır!
Ve bazıları var ya usta...
Hiç "seni seviyorum" demeden,
Bir ömrü sen diye susturur kalbinde...

İşte onları kıskan ustam...
Kendinden bile sakladığın o yangını kıskan ustam...!

Erdin Şallıel
Kayıt Tarihi : 30.4.2024 00:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!