Sanki on altı yaşın,
Yüzüme vurduğu kırmızılığında,
Utangaç bir çocuk gibi,
Öylece boynu bükük kaldım...
El salladığım o mendil yolculuğunda,
İçimi çekerek hep ağladım.
Ardından tüm heyecanlarım bitti,
Geceye dönük saatlerde,
Umutlarım uçup gitti leyli ley,
Sen gittin gideli…
Felaket kokan yalnızlığımda,
Suskunluğa mıhladım gözbebeklerimi,
Ve gözlerimde büyüttüm korkularımı...
Yüreğim can pazarındayken,
Göğsüme dayadım avuçlarımı.
Avuntusu olmuyor ki gecelerin,
Bölük pörçük oldu uykularım leyli ley,
Sen gittin gideli…
Sanki şu ağustosta,
Başıma kar yağdı,
Öksüz kalan yüreğim,
Göğüs kafesimde titredi durdu.
Gönlümde bir cenaze yattı,
Mahşerin tam orta yerinde kaldım.
Düşlerim buza kesti,
Gözlerim yaşa kesti leyli ley,
Sen gittin gideli…
Geceler siyahında hep ilerledi,
Çığlık oldu sesim kimseye duyuramadım,
Sabaha yakın saatlerde,
İbibik kuşları öttü durdu,
Mahmur ışıklar altında uyuyamadım.
Bir postacı beklemesinde,
Yüreğim hep yenik düştü,
Şu yokluğun ölümden beter geldi leyli ley,
Sen gittin gideli.
Kayıt Tarihi : 7.3.2015 17:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!