Sevginin görkemini gördüm,
dün gece rüyamda…
İlk gördüğüm gün gibi, seni.
hırçın dalgalar deniziydi gözlerin,
Hangi yönden esmişti rüzgâr, savrulduğumuz,
hoyrat, acımasız, yalazı kendinde…
Ellerimiz, gökkuşağının koyu kırmızısı ateş,
ufukta birleşen umut bakışları,
kan kırmızı Güneş gibi bedenlerimiz,
hırçın dalgalardan sonra kayboluşlar
ve hiç tutunamayan aşk…
Başlayıp bitişine, ömür dar,
hayallerin en uç noktası, buluşma,
dalgalar sürüklüyor yuvarlanan yüreğimi,
acı ne kelimedir ki tarif edilsin,
umutların yok oluşu ki pervasızca,
aymazlık yorgun bedenlerde…
Sen git gidebildiğin evrenin uç noktasına,
topla geride kalan neyin varsa anılarda,
yalnız benimkileri bırak öksüz zanlıyla,
boş ever yaşananları, onlar benim sahipliğimde…
Hadi topla pılını pırtını, zaten neyin var ki,
umarsızca bastığın her şeyi kanatmadın mı,
sevdim dediğin yüreğimi hedef tahtası yaparken,
acılanabileceğin en son düşündüğün bile değil miydi?
Şimdi ağlama,
kalandan çok ağlamak sevgiye yakışır mı?
En azından ağlayanı rahat bırak,
ağlasın doyasıya… Ağlasın…
Unut unutmak istediğin neyin seninse,
kalmak en son arzun olsun, o da olursa,
ama yerin yok benim nefes aldığım yerde,
sen dışlanmış bir aşkın son ferdisin…
Oysa, seni ne kadar çok sevdiğim, hiç mi aklına gelmedi?
İzmir –Çandarlı
Kayıt Tarihi : 3.3.2008 09:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!