Melek miyim, cadı mıyım,
Bana nasıl davransan, O’yum.
İçimi görmek ister misin,
Beğenecek misin huyumu?
Bana biraz daha yaklaşırsan
Bazıları paslı çiviyle
Kazırlar yüreğini senin,
Ne bir iz bırakmaktan çekinirler,
Ne de yanmasından canının.
Hayatından geçerken sadece
Herkese selam,
Adı Kadın olan,
Kime bahar en çok yakışır,
Kimin mantığı ve davranışı
Anlaşılmaz bir giz gibi kalır.
Önemi yok, nerede yaşıyorsun,
Etrafın kalabalık olabilir, biliyorsun,
Ama ruhuna dokunan yoksa eğer,
Yalnızlık büyüyor ve sessiz bir keder.
Her gün arılar gibi geçer insanlar,
Dokuz hayat olan bir kediyim.
Ölü sanılan, tekrar bu dünyaya gelirim.
Parçalanan hayallerden vazgeçmeden
Küllerden yeniden doğmayı bilirim.
Ne kadar kaybolsam da bilirim yolumu,
Usta ellerindeki kemanın sesi,
Dört teliyle oluşturur ahengi,
Her tonda çalar tüm akortları,
Göklere taşır güzel bir melodi.
Usta ellerinde keman ağlar,
Yaşıyoruz sanki paralel evrenlerde,
Çok yakın bir yerde, ama yine de ayrı.
Aynı rüzgar değiyor yüzümüze,
Ayaklarımızın altında sokaklar da aynı.
Belki süzülen gölgemiz caddede kesişir,
Ben yabancıyım, ama el değil,
Türkiye benim için gurbet değil.
Sıcak yürekler, dostça gülüşler,
İkinci vatanım gibi sevdiğim şehirler...
Manzaralar gözümü sevindiren,
Dertli yurttan esen bir rüzgarla
Koparılmış
Yabancı uzak diyara
Gelen bir varlığım.
Rüzgarın peşinde savrulmuş
Giriyorum yeni yaşıma,
Eski ben değilim artık.
Yorgunluklarımı bıraktım rüzgâra,
Umudu aldım sımsıkı bağrıma.
Herkes gülen yüzümü görüyor,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!