gün doğumuna kadar çoğul bulutlar doğuran
yıldızsız gecelerin eteğinden ve yaşam ağrısının
altından sıyrılarak
geliyorum
sırtımda
gecenin doğurgan tizliği ve rüyası kıt bir ömrün kısırlığı
uykusuzluğun baş dönmesinden doğan sessizlik ah!
içim geçiyor kokuşmuş dünyanın verimsizliğinden
hiçbir yerin hiçbir şeysiyim
kalbimde koca bir delik
zihnimde zinciri kırık
bir boşluk
çek kayıkçı kürekleri gidelim
zamanın içinde eriyen bir noktanın kavram belirsizliği
yerinde ayak direyen adımlarımı sonsuzluğa
sürüklüyor
bitmeyen sancıların çıbanbaşı düşünceler
kirlenen ellerim lekeli yüzüm küflü aynalarda eskirken
ölümcül bir martının kanatları gibi dökülüyor gözlerimden
suskunluğun çığlıkları
düşler kayığının
narin narin süzülüşü gibi esnekliğim
yaşadığımı unutturan dertler yumağının çözülüşünü
bekliyor yılgın günler ah!
geriye kalan zamanın puslu nefesinde direniyor son kuşlarım
ama
nafile
kalbim
sisler yumağının arasından geçiyor nazlı nazlı salına salına
teslimiyet bayrağı boynumda asılı bir kırmızı gül gibi
suyu bulandırmadan toprağı incitmeden
gitmeliyim
sorgusuzca
ulu yaratılışın ulvi hikmeti adına
-bir başına
........
............................
709202516:45
Ayşe UçarKayıt Tarihi : 16.9.2025 02:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!