Bir yer arıyorum
Fark etmez uzak yakın
Senin olmadığın
Kokunun olmadığı
Seni düşünmediğim
Hayalini kurmadığım
Bulutu yağdırmışsın
Saçlarına
Çıplaklığı da yakıştırmışsın
Çizdiğin dallara
Bakmak zorunda? mıyım
Eski fotoğraflara
Bundan sonra
Şöyle bakıp geçeceğim
Pencerenin kenarından
Hamiyet Yüceses’den
Çalmıyorsa makber
Gramofondan
Çınar ağacı vardı
Hatırladın mı?
Ağustoslarda
Altına birlikte
Sofra kurduğumuz
Gölgesine sığındığımız...
Hey! Çirkinim benim
Kırılma
Ben senin çirkinliğindeki
Saklı güzelliği sevdim
Hem çirkinliği
Nazar deymesin diye söyledim
Çizmeye çalıştım ayrılığı
Yazmaya çalıştım
Anlatamadım yalnızlığı
Bu sabah da
Yalnız açtım gözlerimi
Bölecek kimse yok ekmeğimi
Çok sevmeme rağmen
Tutamadım ne gülü
Ne de seni,
Biri parçaladı ellerimi
Biri yüreğimi…
Çok istememe rağmen
Duygularım,
Düşüncelerim çok kalabalık
Bir o kadar da sessiz
Her şey karmakarışık
Toz duman içinde
Sen arı durusun bir tek
Çökmüş omuzları, yaslanmış duvara
Gözleri boş, dalgın düşünceli
Nice sonra belli belirsiz fısıldar gibi
Sennn… döküldü dudaklarından
Belli belirsiz nemlendi gözleri
Yutkundu, düğümlendi ses telleri
Çözebilecek var mı? İçimdeki kör düğümü
Görebileceğim kadar gördüm gördüğümü
Gören söylemesin Gül Pembeye öldüğümü
Sessizce uzaklarda bilinmeze gömüldüğümü…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!