Anlamadım Bu İşi, Bilen Söylesin
Körpe ana kuzular şefkati bekler,
Her doğuran ana mı, sorarım size?
Bebekler evde açken, analar gezer,
Bir Allah
Güneş emrini bekler, öyle doğar,
Gece ay izninle âlemler döner.
Yıldızlar süzülür, gökleri sunar,
Hepsi de seni zikreder, bir Allah.
Sensiz sözlerim öksüz, sensiz gözlerim yetim.
Her an ağlamaklıyım, şahittir seher yelim.
Görmeden hayalinle seni hissetmekteyim,
Lâl olan dillerimi günbegün çözmekteyim.
Sürmeli gözüne kurban olduğum
Hilkatli sözüne hayran olduğum
Nurul nur özünde hayat bulduğum
Canım can efendim özlerim seni
Her gece rüyamda gözlerim seni
Demedim mi bu dünya fani,
dönüp dolaşacağın yer benim demedim mi?
Demedim mi nefs en büyük tuzak,
şeytanlar da onun yardımcısı,
her nereye gidersen git,
Demedim mi bu dünya fani,
dönüp dolaşacağın yer benim demedim mi?
Demedim mi nefs en büyük tuzak,
şeytanlar da onun yardımcısı, her nereye gidersen git,
orada seni bulurlar demedim mi?
Sahi anne, dostluk neydi?
Gerçekten bu kadar basit miydi dostluk?
Dostluk; dost dediğinin derdiyle dertlenmek değil miydi? Kalbinin en ücra köşesinde bile onun acısını hissetmek, onunla aynı gökyüzünü paylaşırken aynı yağmurda ıslanmak değil miydi?
Erenler Meclisi
Gir Erenler meclisine,
Gör Allah’a âşıkları.
Cennette gezercesine,
Ey özgür Filistin,
Dilimizdeki düğümleri seninle çözelim,
Hakikatin kelâmını birlikte söyleyelim.
Ey özgür Filistin,
Ellerimizdeki kelepçeleri kıralım,
Visal Bekler Mahşeri
Yanık tövbelerin ağıtlı yakarışlarını dinliyordu dışarıda huu çeken rüzgar...
Katran karası özler, savuruyordu gözyaşlarını Medine-i Münevvere’ye...
Nedamet hırkasına bürünmüş gönüller dergâhına kanat çırpıyor,
Nurûl-alâ nûrun menzilinde çırptıkça kâinat, senin yokluğuna ağlıyor Efendim.
Tüm sevgiler muhabbetine sarılmıştır benlikler, yok olur.
Cürümlerle üşüyen bedenler, ene’yi unutur, muhabbet ummanında kaybolur.
Ömür sayfaları dökülürken birer birer,
Zaman yokluğunun resmini çizer.
Hayy’lar yükselir, hasrete gebedir özlemler.
Güneş tebessümünü saçarken âleme,
Gökteki hilal gözyaşlarına mâtem tutar zifiri gecede.
Aşıklarının düğünü var havzı kevserin eşiğinde,
Şimdi mevsim sensizliğin ötesinde Efendim...
GÜL BERCESTEME...
Özümden süzülenler dökülürken kalemde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!