Gümüş arabanla inersin gökten,
kanatlı atların yıldız tozu saçar;
gece susar,
çünkü ışık senin dilindir.
Ölüler başını kaldırır,
mezar taşlarını öper,
bir kez daha görmek için
o yüzü ki, karanlığı utandırır.
Apollon’un tapınağında
defne dalları altında evlendik;
güneş kıskandı ve erken battı,
ama sen bana döndün,
dudakların geceyi öptü,
gözlerim eridi,
kirpiklerimden gümüş bir çağlayan aktı.
Ruhum seninle karıştı,
yarı tanrı bir ay oldum;
Artemis yayını indirdi,
okları yere serildi,
çünkü aşk avlanmaz,
aşk avcıyı avlardı o gece.
Sunakta kalbimi koydum önüne,
kan değil,
ay ışığı aktı damarlarımdan;
Zeus şimşeğini tuttu,
Hera sustu,
Endymion uykusunda kıvrandı,
çünkü sen artık benimle uyanıyordun.
Zaman durdu,
tanrılar eğildi,
ve gök kubbe
adını bir ezgi gibi tekrarlıyor,
yavaş yavaş,
nefes nefese,
sonsuza dek:
Selene…
Selene…
Selene…
Mesut Yüksel
Mesut YükselKayıt Tarihi : 10.12.2025 15:15:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!