Bir Eylül sonuydu seni gördüğüm
Akşamdı gönlüme girdin gizlice.
Biliyorken yine sendin sorduğum
Cevabı yine sen verdin gizlice...
Vakit gece yarısını geçmişti
Kendimi kendimden çıkarıp birgün
Senin sularında 'ben' bildim seni.
Terkettim sevdayı yüreğim sürgün
Canımdan ötede can bildim seni.
Gönlümde huzursun, gözlerimde fer
Yüreğim sevdaya adım atıyor
Çıktığım seferde yolsun bu gece.
Gülü sarıyorum diken batıyor
Artık solacaksa solsun bu gece...
Her ne kadar dibe vursa hislerim
Ölüm; cana kapanan, ruha açılan kepenk
Dünyada eskimeyen, ahrette olmayan renk...
Tebessümü bana çok gördü yüzün
Yüzüne bakacak yüzüm kalmadı.
Gururumu kırdı verdiğin sözün
Dilimden çıkacak sözüm kalmadı...
Tutuşurdu gönlüm gözlerin baksa
Gittiğin kâbustan uyanıp ta gel
Sabahsız rüyalar seni bekliyor.
Rengârenk düşlerle boyanıp ta gel
Tozpembe hülyalar seni bekliyor...
Gözler seni, seni ağlamak ister
Dünya döner kendi yörüngesinde,
Kah güneş açar kah bulut gömülür.
Vadesi saklıdır sur nefesinde,
Gaip seslerine sükut gömülür...
Sadakat yürekte sönmeyen kandil,
Hayat dediğimiz can gergefinde
Bir alttan bir üstten nakış değil mi?
Bir zaman selinin dört tarafında
Maziden yarına akış değil mi? ...
Ab-ı Hayat olsa da yudumlanan
Hudut bellidir. Bir' in nazarında sıfırız
Bir' e teslimiyetle hürriyete varırız...
Görünen ve bilinen herşey O' ndan işaret
Göz gördüğünden, akıl bildiğinden ibaret...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!