Kalbinde bir yer aç bana Ruşa
Ömrümün en yalnız yıllarını sırtlayıp sana geldim
Sana gelirken
Kuşları kafeslere tutsak etmiş insanların kentinden geçtim
Onların gösterişli otobanlarında yürüdüm
Gösterişli arabalarının ezdiği köpek ölülerine ağladım uzun bir süre
Bir serüvendir yarım kalmış bir hayatın sonuna sımsıkı tutunmak
Bir serüvendir özlenen bir savaşçıyla rüyalarda buluşmak
Bir serüvendir bembeyaz sayfaların içine dalıp gelişigüzel şeyler karalamak
Peki, nasıl yapmalı?
Kırmalı mı tüm zincirleri?
Bihaber gelip geçen günleri uçurtmaya takıp gökyüzüne mi salmalı?
Ey insanlığımı darağacına asan kötülük
Ey sevgiyi, dostluğu, aşkı, yağmuru, güneşi parayla satın alacağını zanneden karanlık
Ey hayatı ekmek parasıyla sınırlandıran düşünce
Sabahları sımsıcak yataklarında ekmek parası diye kalkan yüzleri; ezilmişliği, yıkıntıları, fakirliği anımsatan gencecik yorgun bedenler
Ekmek parası diye avutulan gencecik bedenler dolduruyor sabah ayazının o kutsal saatlerini
Ey işçiliğin görünmez kıldığı insanlık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!