Şehrin Delikanlısı Şiirleri - Şair Şehri ...

0

TAKİPÇİ

Şehrin Delikanlısı

olmak istediğim kendimle , olduğum kendim arasında bir boşluktayım. düşüyorum. buraya kadar her şey yolunda sanırım. ruhum hayatımdan son derece şikayetçi. hangisi benim ? sizlerle sohbet eden , sizlere gülümseyen ve mutlu görünen yanım mı ? yoksa geceleri azabın içinde yanarken uyuyamayan ben mi ? söylesenize hangisi benim ? bir yanım hayata iki elle sarılmış. başka eli olsa onlarla da sarılıp bırakmayacak. diğer yanım ise hayatın en içten çağrısını umursamıyor. bir tarafım hala salıncakta sallanmak istiyor , parkta koşmak. annesinin hadi eve gidelim çağrılarını kulak asmadan oynamak.. hala komşu zillerine basıp heyecanla kaçmak istiyor. diğer tarafım ise namlunun ucunda. karanlıkta. aydınlıktan ve insani hiç bir şeyden hoşlanmıyor.. söylesenize hangisi benim. bir yanım son bahar , diğer yanım bahar. bir tarafımda kara kış. bir tarafımda günlük gülistanlık sahil kasabasında yaz. bir tarafım anne babasının elinden tutarak güle oynaya anaokuluna giden pırıl pırıl giysilerle saçları örülü kız çocuğu. bir yanım karlı kaplı yollardan lastik ayakkabısı ile bir köyden diğer köye soğukta kilometrelerce okula yürüyen okuldan başka hiç bir şeyi olmayan sümüklü çocuk. bir yanım alkollü bir gece kulübünde haydi şimdi bütün eller havaya yapan alkollü jilet gibi giyinmiş gülen insanlar. diğer tarafım insanların yediği yemeklerden arda kalanları çöpten toplamaya çalışan insan. bir tarafım koyun gibi kırlarda dolaşan. diğer tarafım koyunları gözüne kestirmiş kurt. olmak istediğim kendimle , olduğum kendim arasında bir boşluktayım. buraya kadar herşey yolunda sanırım. biraz düşün söylesene hangisi benim ? bu eller kimin ? bu gözler kimin ? dünyaya aşık.. dünyaya düşman.. hayata sevdalı.. ölüme hasret. düşmanıyla dost. dostuyla düşman.

Devamını Oku
Şehrin Delikanlısı

Ben onsuzdum ama onu yaşıyordum. Hafızamdan silmiyordum sesini. Bana seslenişini. Gözlerini, yüzünü. Ayak serçe parmağından, saç teline kadar her yerini. Yüzünü, kalbime ezbere çizmiştim. Her ince ayrıntısına kadar. Göğsümde sürekli taşıdığım, beraber çekildiğimiz bir fotoğraf.

Devamını Oku
Şehrin Delikanlısı

sana yazdığım her şeyi sen hariç herkes okuyor biraz buna bozuluyorum. sen hariç herkesin kalbinde bir iz bırakabiliyorum. en içten çağrımı bile işitmiyor kalbin. en içten sözlerimi bile görmüyor gözlerin. anlatmak istediklerimi değil de, anlatmak istemediklerimi anlıyor gibi yüreğin.. bir yağmur birikintisi gibiyim üstüme basmamak için çaba gösteriyorsun..
en mutlu anlarımda sen vardın oysa.. yanımdaydı o eşsiz gülüşündeki cennet güzelliğin.. saçmalardım çoğu kez sadece gül diye. soğuk ellerini tutardım üşüme diye.
şimdi yoksun.. mutlu bir günde gülüp eğlenmektesin.. yüreğimde bir kabir azabı. ölmeden mezara koymuşlar sanki beni be. gülmeye çalışıyorum.. sorduklarında ''iyiyim'' diyerek gülümsüyorum.. senaryosu kötü filmimin ama oskarlık bir rol çıkarmaya çalışıyorum.. yorgonun meyhanesinden çıkarken adım atyım ve yer ayaklarımın altından kayıp gittiğini hissettim. sen ellerimden kayıp giderken hissettiğim duygu gibi değildi saçmalama. yere düştüm. eskiden olsa hemen kalkardım karizmayı çizdirmeyelim hesabına. bir süre bekledim belki gelirsin diye. birileri geldi yanıma. kaldırdılar beni. sen sandım. ama bir iki saattir mekanda beni göz hapsine almış tıknaz bir kadındı oysa yanıma ilk koşup gelen.. yazını kimlerle paylaşıyorum oysa.. sana yazdıklarımı, sen hariç herkes okuyor.. ''yazını'' kimlerle paylaşıyorum oysa.. kalbinizi duymayanlara hissetmeyenlere gelsin..

Devamını Oku
Şehrin Delikanlısı

Seni arıyorum, seni her yerde
Seni soruyorum, seni her nefeste
Damarlarımda sen dolaşıyorsun oksijen yerine
İnan sana daha fazla ihtiyaç duyuyorum,
Çünkü nefes almadan bir dakika yaşayabiliyorum

Devamını Oku
Şehrin Delikanlısı

Bacaklarımı hissetmiyorum.
Bir uykuya dalsam.
Masaldaki gibi.
Beni kurtarmaları karşılığında ,
Onlara annelik yapmamı istemeseler.
Kızgınım hala kendime

Devamını Oku
Şehrin Delikanlısı

sen susunca , tüm sesler susuyor gibi oluyor bana.. her şey susuyor.. tüm şehir susuyor.. içime bir ölü toprağı atılıyor.. oradan ise bir fidan doğuyor.. istediğin kadar konuşmanı istiyorum.. bazen kızmanı.. biraz kıskanmanı.. biraz paranoyakça yaklaşmanı.. konuşmanı istiyorum sadece.. istediğin türden , her telden konuşmanı.. saçmada olsa konuşmanı istiyorum.. sen konuşmaya başladığın zamanlarda anlıyorum bazı şeyleri.. mesela beni ne kadar çok sevdiğini, ne kadar çok sevdiğini anlıyorum.. benim için savaştığını anlıyorum.. kaybetmemek için yırtındığını, çabaladığını ve savaştığını anlıyorum.. yüreğime tutunduğunu anlıyorum.. cevap alamasan da benden bir çoğunda , sessizliğim ile haykırıyorum.. ''seni ne kadar çok sevdiğimi'' sessizliğim ile haykırıyorum ''seni çok özlediğimi'' sessizliğim ile ağlıyorum ''yanında ne kadar çok durmak istediğimi'' sessizliğim bağırıyor sana doğru.. sen bilmesen de.. yanında olamasam da , ruhum koşuyor sana doğru.. sen sustun mu, hayat duruyor bende.. kalp atışlarımı bile hissedemiyorum.. kulağımda tek bir ses yankılanıyor.. oda senin sesin.. şımardığın anlar geldiğinde aklıma, hafif bir tebessüm oluşuyor yüzümde.. gamzemi ortaya çıkartıyorum.. sadece senin şımarıklığına çıkıyor belkide.. gülüşün.. inkar edilemeyecek eşsiz bir güzelliğe sahip.. gökyüzü gülüyor gülüşünle.. gök kuşağı yer yüzüne iniyor.. gözlerin.. güzel bir manzaradan da dokunaklı.. kayboluyorum gözlerinde.. sana dikkatli bakıyorum ya, sadece bundan öte.. ağlamanı duyuyorum bazen.. kalbimin acıdığı bir haykırış oluyor bana.. bir sürü şey söylemek istiyorum.. başaramıyorum her defasında.. sen sesli ağlarken , benim ruhum toprağa giriyor.. her defasında.. tekrar tekrar, hüzünlü bir gece vardiyasında..

Devamını Oku
Şehrin Delikanlısı

yokluğunda yanan bir mum gibiyim sevgili.. eriyerek bitiyorum.. yavaş yavaş ve tik tak saatler geçerken... yokluğunda bir buz kütlesi gibiyim sevgili.. biraz su oluyorum.. biraz buhar.. yokluğunda , sağanak bir yağmur gibiyim sevgili.. toprağa gömülüyorum.. biraz çamurlaşıyorum.. biraz yağmur birikintisi oluyorum.. insanlar üstüme basmamaya özen gösteriyorlar.. yokluğunda , güneşin batışı değilim sevgili.. sen hiç güneşin doğuşunu izledin mi ? aniden havanın soğuması ve envayı çeşit kuşun çığlıklarını duydun mu ? sevgili.. yokluğunda, bir tarih gibiyim sevgili.. sürekli sayılan günler gibiyim.. gelmeye nazlanan ve gelmeyen.. geldiğinde de nasıl geçtiğini anlamadığın , beklediğin her hangi bir olay gibiyim sevgili.. yokluğunda , kimsesizler yurdundaki bir çocuk gibiyim sevgili.. annesini hiç görememiş , ama onu sürekli rüyalarında gören çocuk gibiyim sevgili.. yokluğun , sevdiğim bir şarkının radyoda çıkması gibi sevgili.. sesini açtığımda şarkının bitmesi gibi.. yokluğun, arife günü, bir çocuğun yeni kıyafetler alamaması kadar acılı ve hayal kırıklığı sevgili.. yokluğun benim kabilim.. aşkım ise habil.. öldür beni sevgili.. bir dakikalığına bana doğru bir bak.. ben diye ... ben .. yani emrah.. diye .. ne var ise gördüğün.. işte o senin yokluğun.. işte benim sensiz yok oluşum.. benden geriye ne var ise sevgili, hepsi senin yokluğun.. yokluğundaki her gün dört mevsim

Devamını Oku
Şehrin Delikanlısı

Bir garip insan oldum,
Kendimi bile tanıyamıyorum.
Rol yapmayı iyi beceriyorum sadece,
Tribünlere oynuyorum.

Olgunlukla karşılıyorum,

Devamını Oku
Şehrin Delikanlısı

Uçan bir kuş gördüğüm de, bir dalga sesi duyduğumda, daracık daracık sokaklar gördüğüm de, annesinin sokakta oynayan çocuğuna seslendiğini duyduğum da , eski püslü dış cephesi tamamen kalkmış bir ev gördüğüm de, pazar sabahları geçen tüp arabalarından çıkan seslere..

Bir ekmek kokusunu içime çektiğim her yer benim memleketim..

Hayat ne garip.. Her hayalim memleketimin üstüne kuruldu.. Her yeminim onun üstüne.. Çocukken, hep kendi şehrinde kalacağımı düşünmüştüm.

Devamını Oku
Şehrin Delikanlısı

Vurulmuştum,
Öldürülmüştüm,
Üstüme toprak atmışlardı,
Hortum ağzıma değil, kıçıma girmişti.
Toprak bile beni kabul etmemişti.

Devamını Oku