Şehir…
Çıngıraklı bir yılan gibi sessizce sürünür,
Zehrini damlatır yüreğime, gizli ve derin.
Sokaklar kışkırtır, taşlar fısıldar,
Her köşe bir sır, her gölge bir hikâye taşır.
II
Ben, arınmış bir derviş gibi,
Hülyalarımın ötesine süzülürüm.
Benliğim uzaklaşır şehirden,
Sanki tüm dünyadan kaçar,
Her adımda yalnızlığın melodisini duyarım,
Her nefeste zamanın gölgesini taşırım.
III
Nisan yağmurları düşer şehre ağır ağır,
Damlar kaldırımlara çarparken yankılanır.
Her damla bir anıyı hatırlatır,
Her su birikintisi geçmişin gölgesini taşır.
Gözlerimle görürüm eski hayalleri,
Kulaklarımda fısıldar unutulmuş şarkıları.
IV
Şehir artık bir canlıdır, nefes alır,
Her taşında, her gölgesinde yalnızlık.
Yağmur onun şarkısını söyler,
Rüzgâr onun sırlarını taşır,
Ve ben, bu karanlık labirentte
Kendi içime doğru yol alırım,
Şehir asi bir gölge gibi süzülür.
V
Her köşe, her sokak bir sınavdır,
Her damla bir hatırlatmadır:
Ve ben, şehrin kalbinde,
Yağmurla yıkanmış ve gölgelerle sarılmış,
Sonsuz bir yolculuğun içindeyim.
Şehir, yağmur ve yalnızlık bir bütün,
Ruhumun derinliklerinde yankılanır,
Her adım bir destan, her nefes bir şiir olur.
Şehre nisan yağmurları yağıyordur.
Kayıt Tarihi : 29.2.2016 14:47:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!