Sunam çaya inmiş su içmek için
Bir yudum bana da versene sunam
Eğer ben ölürsen senin aşkından
Salıma elini sürsene sunam
İstersen kapına köle olurum
Beni yerden yere vurdun da gittin
Gönül penceremi kırdın da gittin
Elleri yar diye sardın da gittin
Buna değer miydi söyle sevgilim
İki ayrı gönül perişan oldu
Hayatım çileyle dolduysa eğer
Güllerim açmadan solduysa eğer
Bu yaşam çekilmez olduysa eğer
Bilmiyorum bunda benim suçum ne
Ne mutluluk gördüm, ne huzur gördüm
Aşık olup büyüsüne kapılma
Aşk çok yalancıdır ona tapınma
Ateşinde pişip köle yapılma
Adama yaşama pişman ettirir
Gezdirir peşinden kandırır seni
Çok insan tanıdım yürekten sevdim
İsteseler idi canım verirdim
Ben onları kendim gibi bilirdim
Ama bir gördüm ki hep vefasızlık
Onlarla ağladım onlarla güldüm
Olura olmaza yanma yüreğim
Ben de bir insanım acı halime
Bırak peşimi de ben de güleyim
Çelikten kelepçe vurma elime
Üst üste geliyor acı ve keder
Yaş ellibeş olmuş, kalbimse yetmiş
Gözlerim eskimiş ışığı gitmiş
Dizlerimde derman tükenmiş bitmiş
Hayattan ne ümit bekliyorum ben
Kalbim olmuş yalnızlığın durağı
Gözleri bakıyor ta uzaklara
Kalbim yine beklemeye doymadı
Aklımı benzettim kelebeklere
Derdin nedir diye soran olmadı
Yine bana haber veren olmadı
Söyle nerelisin canların canı
Kimlerdensin gönüllerin sultanı
Gözüm açık gitmez gördüm ya seni
Hoş geldin güzelim, hoş geldin bize
Dedi mekansızım, bir mekanım yok
Yine hüzün yolu başladı bizde
Yürüyorum, dertler dolu denizde
Kalbim mutluluktan uçacak sözde
Yine kader bizi takip ediyor
Sanki içim oldu katman buzdağı



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!