Tarih denen nesneyi kim yazıyor gösterin
Türk'e mezar yerini kim kazıyor gösterin
Soytarısı kalmamış sarayda padişahın
Halk sokakta beyhude niye azar söyleyin
Gök girip kızıl çıksın oğuz boyun pusatı
Elbet birgün gelecek adaletin hasatı
Ebruli bağlamış yarim yazmasın
Felek ayırmasın mevlam yazmasın
İpek mendil ile gümüş hızmasın
Ben ölünce mezarıma bağlasın
Ak gerdan üstünde tanedir beni
Ben seni sevdim
bir kuşun kanadında saklıydı sevdam
hayalin yüregimin kıyısına vurduğunda
Yükünü almış bir gemiydi bedenim
Ben seni sevdim
Baba yurdum bereketli toprağım
Akmıyor pınarların Kurumuş ırmağın
Ziyaretin küskün ıssız çermüğün
Bu senede yazın bensiz mi geçti
Gelinlik kızların yayık yaydımı
Ben tanırım teninin tuzunu
Sen bilemezsin içimdeki kör kuyuyu
Hiç gördün mü ?
Ne kadar derin ve ne kadar karanlık ?
Bir göz kırpışı kadar ani,
Amansız , acımasız ve çetin elvadaların
Kim kaldı ki tozlu yolun selinden
bizim köyler viran oldu gidiyor
Yıkılmış harmanlar esmiyor yeller
Bizim köyler viran oldu gidiyor
Bereketliydi toprağım tâm saçardı
Sessizliğin gölgesinde bir Çığlık
Çığlığın ortasında bir çocuk
Çocuğun yüreğinde bir yara
Ortalık karma karışık
Ufkun ötesinde bir çizgi
Çizginin dışında bir çocuk
Cevâzime n'olur hele söyleyin
Yanaşında şu derdimi dinleyin
Ne ağlayın nede bana gülmeyin
Acayibim garayibim dostlarım
Cevâzimin ğömleğinin yen'i yok
Dünya nasıl bir han oldu
Hancı var yolcusu yoktur
Herkezin türlü yarası
Derdi var ilacı yoktur
Meyletmem güzel nazına
Malı mülkü heba etti
Sattı savurdu dürzü
Tarla tapan kara saban
Yaktı kavurdu dürzü
Altın dişler gedik gedik
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!