Mezar kazanlar çoğaldı
ve tırnaklarını törpüleyenler
kapıların önüne hep ümitsizlik mi bırakılır
Gazete okuyan da kalmadı
Seviyorum diyen kimse de kalmadı
Şiire gelesiye daha çok şey var evlerinde
Her şeyin yarım bırakıldığı bir şehirde
Yarım bırakmadın beni
4 yıl geçti, dört bin yıl, dört milyon yıl
Zaman üstüne zimmetli
Kaybetmezsin bir günümü bile
Bir gülüşümü bile kaybetmezsin.
Denizin çanları çaldı ömrün yarısı yıl önce
Korkularım senin maviliğine teslim
Ölüm melekleri kapımdaydı
Serüven işte o zaman başladı
trenler köprülere güldü
çığlık göğsümün yuvasından çıktı
ben anlatamam ki kelimelerle seni nasıl sevdiğimi
ne kadar anlat desen de
bulamam bendeki seni.
saçmala dersen illa
duymak istiyorum dersen illa
saçmalayayım.
Dizili saatler, her biri farklı bir vakitte
farklı bir alemde rüyalara dalmış
hepsinde aynısın sen
aynı gülen yüzünle her birini yönetiyorsun
geride kalanları tutuyorsun ceketinden
kalbi kırıkları tamir ediyorsun güzel sözlerinle
Son mahcup halifeler part time işe başlamışlar,
Öldüklerinde kefen paraları olsun diye
ölülerini izbe bir yerde bekletecekler haberleri yok.
Son utangaç peygamberler kitap satışlarından
paylarına düşenleri istemişler,
dünyayla ilgiliyken dokunma bana
ağlayacağım bu gece,
ve merhamet göster,
sesleri uç uca eklenmiş şiirler
gibi sesimi duyurmaya çalışıyorum
sevmeden öpüşmenin yasak olması
Biten değil, sonsuz da olabilir
gerçekliği de gösterebilir
belki cennetteki serin nehirleri de.
yeryüzü zor
nereye gidersen gelirim peşinden
Aşık doğacağım ben izninle
Çıplak, utangaç ve sonsuz
Çirkin doğacağım bir de
Senin saçlarının teline bakamayacak kadar çirkin
Sabahları uyanmandan sorumlu olsam yeter.
Bir filmin kıyısına bırak beni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!