Vakit sızıyor pencerelerden, bir leke gibi yayılıyor sokaklara;
Saatler; kurumuş bir nehir yatağı, akmıyor, yalnızca bekliyor.
Bu gece yirmi bir aralık; karanlığın kendi zirvesine kurduğu o devasa taht...
Cebimde yumruk yaptığım ellerim, aklımda o zehirli dolunay sessizliği.
Yol boyu dilsiz binalar, sağır raylar ve içimde bitmeyen o isli rayiha...
Ben bu uzun geceyi hangi mısranın boynuna assam, mısra utancından kopar.
Şimdi saat sensizin ertesi
Yıldız dolmuş gökyüzü ayaydın
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu
Bir ben kaldım bir ben kaldım
Tenhasında gecenin avutulmamış ben
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettin ki bu yaşlar
Devamını Oku
Yıldız dolmuş gökyüzü ayaydın
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu
Bir ben kaldım bir ben kaldım
Tenhasında gecenin avutulmamış ben
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettin ki bu yaşlar




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta