Şeb-i Yelda İhtilâli Şiiri - Kara Çocuk 2

Kara Çocuk 2
80

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Şeb-i Yelda İhtilâli

Vakit sızıyor pencerelerden, bir leke gibi yayılıyor sokaklara;
Saatler; kurumuş bir nehir yatağı, akmıyor, yalnızca bekliyor.
Bu gece yirmi bir aralık; karanlığın kendi zirvesine kurduğu o devasa taht...

Cebimde yumruk yaptığım ellerim, aklımda o zehirli dolunay sessizliği.
​Yol boyu dilsiz binalar, sağır raylar ve içimde bitmeyen o isli rayiha...
Ben bu uzun geceyi hangi mısranın boynuna assam, mısra utancından kopar.
Bir yağmurun içinden değil, bir yangın provasından geçiyorum kendimden;
Ruhunda ikamet eden o siyah gül; artık bir koku değil, bir mahkûmiyet nişanı.
​Hani o dokunsan kırılacak, bakmasan ölecek olan o bıçak sırtı incelik...

Parmak uçların hem kışın ayazı, hem de o en sığınılacak bahar durağı;
Dokunduğun yer bir mühür, çektiğin el bir uçurum gibi öylece kalıyor...
Işığın yenildiği masallara karnım tok, senin varlığın bu kuyudaki tek nurdur.
​Seni sevmek; bir bozkır sahipsizliğinde rüzgârı beklemek kadar saf ve mutlak;
Sesin; bağlamamın tellerinde yarım kalmış, kanayan bir sevda bozlağı...

Ey benim göğüs kafesimde çırpınan o mağrur ve yaralı çalıkuşu,
Daha kaç kışı kurban edeceğiz senin o kibirli ve sağır sükûtuna?
​Yollar karla örtülüyse kalsın, adın içimde bir kor gibi diri kaldıkça;
Bu sitemi hangi şafak temizler, hangi rüzgâr bu ağır enkazı kaldırır?
Geceler, kendi sessizliğine gömülen birer devrik cümle gibi ağır Leyla...

Vakit; göğüs kafesimde biriken o isimsiz mülkiyetin dilsiz diğer adı.
​Bakışların; kınından yeni çıkmış bir çelik kadar soğuk, berrak ve merhametli...
Ellerin hem darağacı bana, hem de sığındığım o tek mukaddes sığınak.
Zaman ilerlemiyor; aynı ağrının etrafında, aynı uçurumda dönüp duruyoruz.
Gece çok zor... Ve ben bu boşlukta, yalnızca senin fırtınanda savrulmaya razıyım.
​Vakit doldu; karanlık en yüksek kürsüsünden fermanını okudu dünyaya;

Bu gece Şeb-i Yelda, bu gece vuslatın değil, mutlak hesaplaşmanın imtihanı.
Gece bitmez biliyorum, saatler dursa da bitmez bu kadim ve isyankâr sancı...
​Lakin duy beni Leyla;
Güneşin doğmasına gerek yok, şafak sökse de artık hükmü yoktur.
Karanlık ne kadar koyu olursa olsun, benim tek gerçeğim şudur:

​Ben seni;
Bir mısranın şahdamarında ihtilal yapar gibi,
Ve bu zifiri siyahın tam kalbinde, her şeye rağmen;
Ölür gibi değil, yeniden doğar gibi seviyorum

Kara Çocuk 2
Kayıt Tarihi : 20.12.2025 23:06:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!