üstümde kaç etiket var, saymadım
saymadım
gözlerimden düşenleri;
kaç kirpiğimi feda ettim ıslaklıklarında
ayrılıklarda
kimbilir, kaç ekmek pişerdi
içimdeki fırında…
can yanığı dediğin
şeffaf bir perde değil mi!
renksiz,
kokusuz bir çiçek misali
ne dokunulur
ne koklanır
ne de teselliyle yastığa bırakılır…
can yandıkça,
erirsin
eridikçe ilk şekline dönersin
içinde devasal bir boşluğun
soğuğu tenine işlemesi
içten içe titretmesi değil mi!
acıyı seversin
zordur severken acıyı mürekkeple
kar üstüne dökmek;
zordur ayak izinde kendini görmek
çığlığının üstüne
gökkube düşer
ağlarsın
ayrılık ebeler seni
yağmura yakalanırsın…
ben kör ebe
el değiştiremedik
döndük yıllarca
yaşama telaşı içinde
şimdi sen bana dön
kaldırılsın içimdeki cenaze!
08/01/2009-01:06
İlknur KöknarKayıt Tarihi : 30.7.2009 00:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)