Atlar dört nala koşturdu,
gözlerinde yanan ateşle süvariler,
dağları, taşları kavuran
hırçın bir rüzgâr gibi.
Alınlarda çelik miğferin iradesi,
ellere sarılmış yalın kılıç,
yankılandı bedeni kaplayan zırhın
soğuk ve keskin sesi.
Dilde göğe yükselen dua,
düğümlendi ordular kanlı bir yumak gibi,
kılıç darbeleri kalkanlarda çınladı,
kızıl bir şafakta bedenden can aktı,
kan ve kemikten dağlar yükseldi.
Acıyı bir kader gibi giyinen kahramanlar,
keskin bir tebessümle sessiz
birer efsaneydi.
Komutanlar zafer nişanını kuşanmış,
barış için en güzel şarkıları söylerken,
savaşın yok ettiği bedenler birer isim
bile değildi artık.
Toprağın altından bir el uzandı,
evren bir an sustu.
Ölüler, kendi bilinciyle
söyledi son cümleyi.
Mesut Yüksel
Kayıt Tarihi : 22.12.2025 00:12:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!