Biz çocuktuk...
Tandırlarda pişen ekmeği yemekten çok koklamayı severdik.
Bir de toprak damlı evlerin önünde saklambaç oynamayı...
Biranda hava kararır gök gürlerdi, çil yavrusu gibi dağılırdık,
ulu ağaçların çevrelediği kocaman yollardan toprak kokusunu içimize çekerek koşardık evlerimize.
Ne güzeldi be!
Bir bayan ardınızdan ağlıyorsa,
Bilin ki o, size değil, kendisine ağlıyordur.
Size verdiği 'değer'in boşa gitmesinden,
verdiği emeğin 'karşılıksız' kalmasından,
Bir daha kimseyi sizin kadar sevmeyeceğini bilmesinden,
Ve kuruduğu bütün 'hayaller'in kırılmasından-dır.
Örselemiş yağmurlu bir pazar gününün uğultusu beni odama mahkum etmiş adeta.
Gök görültüsüyle yağmurun sesi, kulak perdemin ardında sevişiyorlar sanki.
Penceremin camını kırbaçlayan yağmur damlalarına kilitleyen gözlerim, daha sonra senin bölük pörçük olmuş hayalinle birleşiyor.
Kirpiklerimin altına saklanıyor gözyaşlarımdan kaçan senin üşüyen hayalin,
senin yağmurlardan kaçıp saçak altlarına saklandığın gibi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!