Değil artık o eski roman ,"Yer Demir Gök Bakır.."
Anla sevdiğim,yer ana gök baba hep kahır hep kahır,
Nolur, gel bu uçurumdan sen de benle bağır,
Söyle, yanlış aşklar mı gecenin lacivertinden de ağır?
Annem derdi ki selamet yolunun adı sabır.
Peki ya artık gücüm kalmadıysa...?!
Göz yaşlarımın tadı tuzlu,
Aşk ve acıyı davet etmenin omuzlarımdaki ağırlığı...
Şefkatin dilsizliği,aşkın körlüğü, sevdanın sağırlığı,
Her yaşadığım bir şiir, yaşamadığım ise bir romanın çığlığı..
Artık,hüznün gazelleri dökülüveriyor sarıya boyattıgım saçlarımdan...
Ey aşkın sahibi,şiirlerim saçlarımdan da darmadağın,
Senin Istanbul'un gibi dört bir yana saçılı mevsimler,
Tarağın açtığı gibi saçlarımı çözülmüyor ki o bilmece,
Kaybolan ruh parçalarımdan puzzle yaptım da bu gece,
Senin iki ismini de kulağıma hecelediler:
Sor bana artık,hangi deli kadın neden yazmaz oldu sana şiir?
Bir dişi kurt ulur, anca köylerde duyulur,
Şehir insanı sigara yakar o saatte keyfine...
Goz yaşlarım hazzımın mürekkebinden de tuzludur.
Hazlar geçicidir ve verilen sözler elbet unutulur,
Ama benim kılıçtan keskin sözlerim var sana,
Kulağıma fısıldıyorlar her an, unuttuğumda seni.
O Tolstoy romanı elimden kayıp gitmeseydi ah,
Sever miydim söyle bunca sene sonra tekrar seni?..
2023
Asena Emine GençerKayıt Tarihi : 17.5.2025 01:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bazen rafta duran bir kitabın düşüşü hatrımda geçmişin izdüşümü oluyordu...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!