Ne handansın ne şâdsın ne neş'e-fürûş
Eyâ şehr-î Stanbul sana ne olmuş
El-ân mahzun sa'dâbâdın Haliç hamuş
Eyâ şehr-î Stanbul sana ne olmuş
Cihâna turfa-fürûş iki bâhrın var
Senin çün revnak-ı şâyân-ı fahrın var
Fakat idrâk edemedim ne kahrın var
Eyâ şehr-î Stanbul sana ne olmuş
Kanı Haliçe dek nazla hıramânlar
Kanı rakkas kanı nâğme-i kemanlar
Kanı şâdmân idin sen bir zamanlar
Eyâ şehr-î Stanbul sana ne olmuş
Tekeyyüf eyle de gâmın payân olsun
Memalik-i Frengistân teb'an olsun
Cihân kûl sana Acem kurban olsun
Eyâ şehr-î Stanbul sana ne olmuş
Stanbul anladım kim çire püryânsın
Meğer ol şâir-i âzâma gîryânsın
Bu hâle dîl-i Mecrûh gel de dayansın
Eyâ şehr-î Stanbul sana ne olmuş
Kayıt Tarihi : 29.4.2005 22:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bunca eşref-i mahlukatın yükünü sırtlanmış
Sadabadın dilinden anlayan Nedim de kalmamış
Ne mutlu bize ki Haliç kendini unutturmamış
dille yazsanız daha güzel olmazmı.selamlar
TÜM YORUMLAR (4)