sarhoş bir gecenin gizli arşivinden...
apansız inin maviye gelen turna sürüsüne...
ışığı parmaklıkların böldüğü,
sayılı geçmek bilmeyen zamana kazınmış örselenmemiş geçmiş...
ve bir gün der elbet bir gün sevdamız fışkırır
sarabileceğini sanan duvarların dışına...
üç sevdalı seven, sevilen, bilinmeyen
yani geçmiş her ne kadar gelecekse de geçmiş
sil baştan yeniden
her geceye böyle başlarken
her yıldız bir anlamdı güzelliğine
her parmaklık bir saklanıştı
yıldızsız sarhoş bir gecenin gizli arşivinde.
bir hayal daha eksildi düşüncelerimden
okyanusa düşen bir damla su gibi fark edilmeden
okyanusun ta ortasında yüzmekteyken,
uzakken bedenin bedenime,
uzaktayken nefesin nefesime,
hiç buldum diyemeyen yüreğe,
karşılaşmayan gözlere
kör olmanın verdiği cesaretle kaparım gözlerimi
daha iyi görürüm diye...
akşam olup hayalin düştümü gözlerimden yüreğime
yankılanır her kelimesi yankısında seviyorum demek hayaline harfi harfine...
sende bıraktım o zincirlere vurduğum yüreği
göz yaşlarımın tertemiz bedeli
ikiye bölünmüş yaşantımın sarhoş bir geceye kazınmış hali
bir yanı en güzel dakikaları
senle olduğum zamanları
öbür yanı en güzel dakikaları
senle olmayı beklediğim zamanları...
heybetini küçük taşlara mecbur namert bakışlı kaleler
alsa da şu bedeni bende olmadıktan sonra ben
gider bulur nazlı sevdasını
kaymadan yıldız düşmeden o mavi gözlerden
bir anlam verir elbet
apansız inen maviye gelen turna sürüsüne....
Kayıt Tarihi : 31.7.2002 19:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!