Sargon Yéhunda Şiirleri - Şair Sargon Yé ...

Sargon Yéhunda

Suç ve Ceza'nın kahramanına
...

Dilber!
Beni şakağımdaki damarlarımdan ger.
Bu kurt mantığı

Devamını Oku
Sargon Yéhunda

I

Bir ülkenin doğusunda
Yaza henüz girilmiş şehrin kuzey esmerliğinde
Hikayeler dinliyordu Büyük Kardeş Chavi
Ergenlik çağındaydı

Devamını Oku
Sargon Yéhunda

De ki;
götümle türküler yaktım.
Üç gelin aldım telli duvaklı
Sağıldım
Bir şebek doğurdum.

Devamını Oku
Sargon Yéhunda

Bir mezarın başında, titreyen vücutları ve teri hep sıcak kalan elleriyle birbirine sımsıkı sarılmış ölüanne, ölübaba, ölüçocuk ve ölüev! ..
Mezarın ötesinde, mekanik devinimlere uyarlanmış damarlı, mor, kendi dünyalarına ait olmayan element ve kodlardan yapılma elbiseler ile örtülü derileri, kanlı ve kırık tırnaklarıyla çömelip toprağı kazan ölüarkadaşlar, ölüyolcular, ölüsavaşçılar ve ölüfahişeler! .
Bardağı eskiten ölüsu!
Zamanı kemiren ölüsandalye!
Düş ve hayalin dişleri arasında sıkışıp kalmış ölübattaniye! .
Sahibinin beynine her gece bir din gibi iniveren ölüsır!

Devamını Oku
Sargon Yéhunda

kuşatan nesnelerin adıyla I

onlar ki bölerek çoğalttılar beni / yerleşip, giyindim evreni / şimdi, dışımda arıyorlar kendilerini / çıkamadılar bir türlü / yuttum hepsini...

kuşatan nesnelerin adıyla II

Devamını Oku
Sargon Yéhunda

Hıncımı bir rüyadan aldım.
Sağolsun bütün kafiyeler.
Yalnız bırakmadılar beni.
Paletini bana emanet etti Dali.
Plastik estetiğinde sanatın
Bir sevgili hayal ettim sonra

Devamını Oku
Sargon Yéhunda

Görkemli kapısından girdik arenaya. Yanyanaydık. Sihirli ayna bize sihrini bağışladı. Yanyanaydık.Lord'un tahtında tanıdık bir ceset vardı. Yüzü, tülle örtülmüştü. Yaşayan bir heyecanı vardı! Bizi görmedi. Kapı kapanırken yanyanaydık. Bunu bilmedi.
Kalanbalığın coşkusu, birazdan yüzü tülle örtülü cesedin bir parmak hareketiyle başlayacak kanlı savaşın ilk habercisiydi.! . Bağrışmalar, alkışlar, gülüşmeler, birbirine karışan sesler ve sözcükler, sabırsızlığın kısa metrajlı filmin ilk kareleriydi.
Bir kadın, kolunu kesip önüne bıraktı. Bir diğeri, gözlerini kolye yapıp boynuna astı. Biri, saçlarına elmalar taktı. Biri, evde unuttuğu ruhu için ağladı. Biri, kafatasının yerine boynunda, ayakları kesik bir şekilde yapışmış bir çocuk taşıyordu. Biri, bir kuşa özenmişti, ellerini havalandırıyordu..
Ve bir erkek, düşlerini zorlayıp dışarı sarkan diline, hakim olamıyordu. Bir diğeri, kendini ceketine asıp, ceketin iliklerinden etrafına bakıyordu. Biri, sırtında bir buz dağını taşıyordu. Birazdan ona çarpacak bir geminin batması halinde, suya atlayacak ve ilk boğulan kadını alıp yukarı çıkacaktı. Biri, sağ gözünde mikroskop, sol gözünde teleskop taşıyordu. Sıtmanın seçilmiş taşıyıcısıydı. Uyku saatinin gelmesini bekliyordu sadece..
Lord'un tahtındaki ceset, ayağa kalktı bir an. Bütün kalabalık,alıcısını bekleyen donmuş yiyecekler gibi bandröllü poşetinde, raflarda, üst üste yığılmış bir halde, derin bir sesizliğe gömüldü. Herkes susmuştu. Ölüm, bir cesedin avuçlarında, bütün bir kalabalığı yarıp, tahtın kudretine geçmişti..

Devamını Oku
Sargon Yéhunda

Öyle bir adam ki
Önce derisini yüzdüm
Kafatasından topuklarına kadar
Sonra onu gördüm
Onu bildim
Onu anladım...

Devamını Oku
Sargon Yéhunda

Kadın, erkekle bir kavşakta karşılaştı. bakıştılar, koklaştılar, sırnaştılar sonra... Kadına sorsalar, kavşağın adını, karşılaştığı zamanı ve o günü hiç unutmadığını söyleyecek. Erkeğe sorsalar, hatırlamadığını söyleyecek.
Bir kavşakta karşılaştılar. Kadın, erkeği iki memesinin arasında saklamak istedi. Üşümeyecek, görünmeyecek ve kalbinin atışlarını hissedecekti.
Erkek, kadını dev ekran tv'sinin üstüne koyup, yeni rolüne uyacak yüzünü giyindi ve oyuna başladı.
Birinde oyun olan, diğerinde gerçeğin romantik sancısıymış!
Kadın, ona, sözcüklerinin kanıyla doldurduğu kaseleri, aşka olan inancının kalbine damlattığı vahiylerden derlediği ayetleri ve memleketinin dağlarını ve dünlerini ve yaylalarını ve masallarını sundu..
Erkek, ona, yüzünün aynada ve oyunda yansıyan katılığını/yumuşaklığını, kaosunun renklerini, yollarının uçurumlarını, kendisi olan ama hep başkalarıymış gibi göstermeye çalıştığı kahramanlarını sundu.

Devamını Oku
Sargon Yéhunda

Önce ayakların vardı. Sabrın yalın fahişeleri ayakların. Seni ilk hissettiğim yer orası. Bir ırmaktan yeni çıkmış gibi ürkektiler. Bir avcı mı gördüler acaba? Yoksa, ak mintanlı bir can alan mı? Nedendi, bilemedim! . Mesela ben, hiç silah taşımadım. Kağıttan gemiler yapardım ırmak boyunca. Hepsinde teninin kokusu, gece ateşleri, danslar ve şangırdayan halhalın…
Hadi tırmanalım. Pençesinde yangınlar taşıyan alaz kartalı izleyelim.
Lanetin akustik prensesi bir hancı edasıyla baldırlarıma dokundu. Etim yarıldı. Kanım titredi. Sen tüyün duyumsamadaki repertuarını ezberlerken; benim, doruklara olan inancım, mağaraya olan imgeleme gücüm arttı. Katsayının temasa paralel olduğunu, iki anahtardan birinin kapalı olsa da akım hızının değişmediğini söyleyen Edison’un, oradan geçmekte olan gemilerimizden birine bunu yazılı olarak verdiğini ve Afrikalı maceraperest delikanlıların kabile şeflerinden bu sırrı öğrenmek için büyüye başvurduklarını anlatıp duran ince mi teli prenses, henüz dizlerine ulaşmıştı ki kıvrılan iki yılan bacaklarımızın, beslenmek için bir güvercini nasıl sindire sindire yuttuklarına tanık oldu. Doğa, onun boynuna bir zincir taktı! ..Anladı! ..
Hadi tırmanalım. Her üç adımında dönüp bir şeyler söyleyen ak sakallı, asalı, ak masallar taşıyan çıplak rahibi izleyelim.
Büyüyen kara parçalarında, bir muştu gibi volkanların patlayacağını, dans ile, ezgi ile söyleyen dudağının sarkan çingenesi, yükselen balık burcundan astı kendini. Sağ elimde onun intiharı kaldı. Parmak uçlarımda yürüdüm sonra. Çok hassas, çok duyarlı olmuşlardı. Hemen sonra arzular, kıvılcımlar toplandı. Yedi canlı kedi adına, üç defa; ’’ cesaret! Cesaret! Cesaret! ’’ diye bağırdılar. Ama korktum.yorgana sarındım. Sen sustun, duaya sarındın.Ben kardeşinin derin ve uzun soluğunu alnımda hissettim. Sen, yağmur yağsın istedin, ıslanmak istedin. Ben, bunu gördüm; bunu bildim. Ve sana bulutlarla geldim.
Hadi tırmanalım. Soluğu keskin, görkemi dingin, zehrini çoğaltmış akrebi izleyelim..

Devamını Oku